22 Şubat 2010 Pazartesi

Maş fasülyesinin faydaları

*Maş fasulyesi bağırsak düzenleyici ve şeker düşürücüdür.
*Şeker hastaları için gerekli olan B vitaminlerini içermektedir.
*Maş fasulyesinin içeriğinde bol protein ve lif bulunur.
*Maş fasulyesinin hücre yenileyici özelliği de vardır.
*Güneydoğu Anadolu mutfağında çok kullanılan, ufak, yeşil bir fasulye türüdür.
*Akdeniz Bölgesi'nde de Toroslarda yetişir ve 'cin börülcesi' olarak bilinir.
*Maş fasulyesi ile piyaz ve çorba yapabilir, pilavlara ekleyebilir ve filizlendirebilirsiniz.
*Çin mutfağında da kullanılan maş fasulyesinin eski zamanlarda hastalık tedavisinde kullanıldığı söylenir.
*Süpermarketlerde, 500 gramlık paketlerde, organik ürün standlarında satılmaktadır.
*Ayrıca aktarlardan da temin edilebilmektedir.
*Maş fasulyesinin mercimek gibi pişirilerek, içine piyaz garnitürü, yeşil soğan, maydanoz, salatalık, zeytinyağı, koruk ekşisi eklenip servis edilmesi önerilir.
*Serin ve kuru yerde ,ağzı kapalı olarak muhafaza edilmelidir.
http://en-sifalibitkiler.blogspot.com/2008/09/ma-fasulyesi-ve-faydalar.html

Bulgurun Sağlığa Faydaları

*Bulgur doymamış yağ içerir ve toplam yağ oranı da düşüktür.Ayrıca kolesterol içermez.
*Buğday,imalatında ki pişirme ve kurutma işlemlerinden dolayı,bazı besin maddelerinin emilimini engelleyen fitik asit barındırmaz.
*Yüksek oranda mineral ve selüloz barındırdığından,besin emilimini hızlandırır.
*Lif bakımından zengindir.Kabızlığı önler,bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltır.
*Vejeteryenler için önemli bir besin kaynağıdır.
*Radyasyon emmediği gibi ,radyasyona karşı da dayanıklıdır.
*İçeriğinde ki folik asitten dolayı,hamile kadınlar ve çocuklar için yararlıdır.
Hamilelik sırasında annenin vücüdunda meydana gelebilecek folik asit yıkımını önler.Folik asit, bebeğin hamileliğin ilk 3 ayında gerçekleşen beyin gelişimini sağlar.
*Bulgur kepekli olduğu için,posa yönünden zengindir.Bulgurda ki kepek suda çözünmediğinden,şeker ve yağın emilimini azaltarak kan şekeri ve yağların yükselmesini önler.
BULGURUN BESİN DEĞERİ;
*Üretimi sırasında pişirme işleminden geçen bulgurun,pişirme suyunda çözülen vitamin ve diğer besin maddeleri yeniden buğday tanelerinin içine emilir,besin kaybı olmaz.
Bu işlem aynı zamanda bulgurun pastörize olmasını da sağlar.Bu nedenle bulgur diğer bakliyatlara göre daha dayanıklıdır.
*Bulgurun besin değeri diğer tahıllara göre daha yüksektir.İçeriğinde ki protein,kalsiyum,potasyum ve fosfor,pirinçten daha yüksek,B vitaminleri ve demir miktarı ise pirinç ve makarnadan 3-5 kat fazladır.

http://muhteremleafiyetle.blogspot.com/search/label/BAKL%C4%B0YAT

15 Şubat 2010 Pazartesi

Çocuğumuzla Konuşurken Dikkat!

Onunla konuşurken dikkat!
Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Şebnem Çoban, aile içinde yaşanılan olayların ve bulunduğu ortamın çocuğun davranışları üzerinde kalıcı etkiler yaptığını belirtti.

Güçlük yaşayan aileleler profesyonel destek almalı

Bu güçlüklerin çocukların yaşlarına bağlı olarak ailelerin profesyonel desteğe ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Şebnem Çoban, "Çocukların yaşlarına bağlı olarak, bilişsel, dil, hareket, sosyal gelişim alanlarının ve özbakım gelişimlerinin değerlendirilmesi, izlenmesi ve bu konularda anne babaların bilgilendirilmesi, çocukların bedensel sağlığı kadar büyük önem taşımaktadır. Çünkü herhangi bir gelişim alanındaki gecikmenin önceden belirlenmesi ve desteklenmesi, ileride ortaya çıkabilecek ciddi bir bozukluğun önlenebilmesi anlamına gelmektedir.

Olası problemlerin önlenebilmesi konusunda; gelişimsel gecikmelerin belirlenmesine ağlı olarak erken müdahale programları hazırlanabilmekte ve çocukların sağlıklı gelişimleri sürdürülebilmektedir. Ayrıca, her yeni yaşla birlikte, yaşa özgü problemler ortaya çıkabilmekte, çoğu zaman anne babalar bu "yeni" problemlerle baş etmek konusunda hazırlıksız yakalanabilmektedirler.

Bu nedenle, çocukların gelişimlerinin uzmanlar tarafından değerlendirilmesi, izlenilmesi ve yaşa özgü problemlerde anne babalara rehberlik edilmesi gerekmektedir. Bizler Acıbadem Bursa Hastanesi’nde her hastamıza özel olarak hazırladığımız erken müdahale programlarımızla bilinçli ailelerin yanındayız" dedi.

Aile içinde yapılmaması gerekenler

Pedagog Şebnem Çoban "Aile içinde yaşanılan her şey, yani çocuğun aile içinde yaşadıkları çocuğun davranışlarını, duygularını ve tutumlarını belirler. Yapılan araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların, bireyin yetişkin olduğu dönemdeki kişilik yapısını, davranışlarını, alışkanlıklarını, inanç ve değer yargılarını çok büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya çıkartmıştır. Çocuğunuzun,

- Söyledikleri dinlenmiyorsa,

- Bir "birey" olarak görülmüyorsa,

- Şiddete maruz kalıyorsa,

- Sürekli tehdit ediliyor, korkutuluyorsa,

- Ayıplanıyor, eleştiriliyorsa, çocuk kendi davranışları yoluyla bunları toplum içinde yansıtır. Böyle bir ortamda büyüyen bir çocuk, başkalarının sözlerini dinlemeyebilir, karşısındaki insanların haklarına saygı göstermeyebilir, kişilerarası ilişkilerinde sağlıklı ve düzgün iletişim kuramayabilir" diye vurguladı.

Çocuğunuzla konuşurken ne yapmalısınız?

Şebnem Çoban, çocukla konuşurken yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;

- Göz seviyesinde aktif olarak dinleme yapılması,

- Düşüncelerine ve tüm yaşadığı duygulara saygı gösterilmesi,

- Öğüt vermek yerine, doğru yolun gösterilmeye çalışılması,

- Benliğini zedeleyici ifadeler yerine, onun benliğini geliştirici ifadeler kullanılması,

- Kendi düşünce, duygu ve isteklerinizi açık bir şekilde ifade etmesi için desteklenmesi,

- Çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat verilmesi.

ALINTI

Zeki bir bebek sahibi olmak için

Hamilelik doneminde yapacagInIz 9 basit uygulama, bebeginizin IQ'sunu artIrIyor.

- Tiroid hormonlarInIzI kontrol ettirin.
- Duzenli olarak egzersiz yapIn.
- Vucut agIrlIgInIzIn yuzde 20'sinden ne eksIk ne fazla kilo alIn.
- 6 ayda bir dis hekimine ugrayIn.
- Her gun demir icerikli tablet alIn.
- Nesenizi devam ettirin.
- Yumurta ve ete ragbet edin.
- Emzirmek, bebegin hem saglIgInI, hem de zekasInI olumlu etkiliyor.
- Depresyondan uzak durun.

ZekayI sadece genetik faktorlere baglamak hic de dogru degil. Anne adaylarInIn hamilelik doneminde yapacagI 9 basit yontem, bebegin zekasInI artIrIyor.

Uzmanlara gore, anne adayInIn hamilelikteki beslenme sekli, saglIk durumu ve duygusal hali, bebegin beyin gelisimini etkiliyor. O halde, onun icin iyi bir baslangIc yapIn ve asagIdaki 9 oneriye kulak verin. Ancak, unutmayIn ki, bu oneriler yuzde 100 ispatlanmIs degil, ama yine de denemeye deger.

Dusuk tiroit bezi problemi, hamilelikte anne adaylarInIn yuzde 2'sini etkiliyor. YapIlan arastIrmalar, bu annelerin bebeklerinin zekasInIn diger bebeklere gore daha az oldugunu ortaya koyuyor. Ancak, tiroit hormonlarI kontrolu, pahalI bir test oldugu icin rutin gebelik tetkiklerinde yer almIyor. Usume, yorgunluk, konsantrasyon guclugu, sac dokulmesi, gibi tiroit hormonu dusuklugune isaret edebilecek sIkayetleriniz varsa, bu testi yaptIrmanIzda fayda var.

ABD'nin Cleveland Case Western Reserve Universitesi'nde yapIlan bir arastIrma ilginc sonuclar veriyor. Hamilelik sIrasInda duzenli olarak egzersiz yapan ve yapmayan 20 annenin cocuklarInIn zeka duzeylerine 5 yasIna geldiklerinde bakIlmIs. Sonuc tahmin ettiginiz gibi, egzersiz yapan annelerin cocuklarI daha zeki.

Doktorlar, vucut agIrlIgInIn yuzde 20'si kadar kilo alInmasInIn yeterli oldugunu soyluyor. Bunun altInda veya ustunde kilo alImInIn, bebegin fiziki ve zeka gelisimini olumsuz etkiledigi dusunuluyor. Neden mi? Muhtemelen alInan kilo miktarI, bebeginizin agIrlIgInI, dolayIsIyla da beynin buyuklugunu ve zekasInI etkiliyor.

Dis kontrollerinizi yaptIrIn

ArastIrmalar, yepyeni bir iddia ile ortaya cIkIyor: Hamilelik sIrasInda dis rahatsIzlIgI geciren anneler 7 kat daha fazla premature ya da dusuk kilolu bebek dunyaya getirme riski tasIyor. Bu bebekler de ogrenme ve gelisim asamalarInda gucluk cekiyor. Dis hastalIklarI genellikle baslangIcta belirti gostermedigi icin 6 ayda bir dis hekimine ugramanIzda yarar var.

B12 ve demir alImI, fetusun entelektuel potansiyelini artIrIyor. Yeterli demir alImI asla gIdalarla saglanamIyor. Bu sebeple, bebek dogmadan once, onun demir depolarInI olusturmasI acIsIndan, hamilelik suresince her gun demir icerikli tabletlerden bir tane alInmasI gerekiyor. Demir eksIk alIndIgI takdirde beynin kritik bazI noktalarI yeterli sekilde gelismiyor. Anne sutu ile beslenen bebekler icin sorun yok.

Bebegin algIlarI, henuz dogmadan once baslIyor. Bu acIdan bakIldIgInda, kendini iyi hisseden bir anne adayInIn bebeginin de anne karnInda kendini muhtesem iyi hissedecegini kabul etmek gerekiyor. Bu durum da beyin fonksiyonlarInIn gelismesine katkIda bulunuyor.

Hamilelik doneminde beslenme, zeka gelisimindeki en onemli faktorlerin basInda geliyor. Ozellikle kolin (sinirsel iletimde onemli bir rol oynayan madde) iceren gIdalarI tercih edin. Bu yiyeceklerin en onemlileri yumurta ve et olarak kabul ediliyor.

Bebek dogduktan sonra da onun icin yapabilecekleriniz var. Her seyden once onu emzirin. Bu, onun hem saglIgInI hem de zekasInI olumlu yonde etkiliyor. Kentucky Universitesi'nde yapIlan bir arastIrma bu iddiayI ispatlIyor. Bebekliginde emzirilen cocuklarIn zeka duzeyleri, hazIr mama ile beslenenlere gore 3 puan fazla olarak tespit edilmis.

Hamilelikte oldugu gibi dogumdan sonra da depresyondan uzak durmanIz gerekiyor. Bin 200 aile uzerinde yapIlan bir arastIrma su ilginc sonuclarI ortaya koyuyor: 3 yasIna kadar olan donemde anneleri depresyonda olan cocuklarIn ozellikle dil gelisiminde ve ogrenme yeteneginde zayIflIk goruluyor.

ALINTIDIR

Anne Sutunu Artirmanin Yollari

Ilk 4-6 ayda anne sutu, bebek icin gerekli tum besinleri icerir ve beraberinde baskaca bir gida verilmesi gereksizdir.
Emzirme, anne ile bebek arasindaki iliski kalitesinin en yuksek seviyede olmasini saglayan psIko-sosyal ortami yaratir. Anne sutu ile beslenen cocuklarda bulasici hastaliklar daha seyrek gorulur. Ayrica anne acisindan bakildiginda ise, annede meme ve yumurtalik kanseri gelisme olasiligini azalttigi saptanmistir.
Bebeginizin saglikli gelismesini, buyumesini ve hastaliklardan en iyi sekilde korunmasini istiyorsaniz; bebeginize mutlaka anne sutu vermelisiniz, yani dogal beslenmeden uzaklasmamalisiniz. Ayrica her annenin kendi sutu bebeginin erken, zamaninda veya gec olarak dogmus olmasina bagli olarak icerigi degismekte; sonucta: her annenin sutu ozellikle kendi cocugunun en ideal besin kaynagi olmakta ve baskaca hic bir besin onun yerini dolduramamaktadir. Ancak annelerin buyuk bir cogunlugu, onemli bir yanilgiya dusmektedirler, bunun en buyuk sebebinin annelerin bebeklerine karsi duyduklari asiri sevgi ve koruma istegine bagli olmasina karsin, sonucta bebeklerine istemeden cok buyuk bir zarar vermektedirler. Bu yanilgi, bebegin doymadigi kanisiyla ek gidalara baslanmasidir. Unutulmamalidir ki; aglamanin tek sebebi acikmak degildir, bunun bircok sebebi olabilir. Ornegin; bebek daha cok kucaklanmak sevilmek isteyebilir, bazi bebekler memeyi sirf keyif icin emmek isterler veya
bebegin bir rahatsizligi olabilir (gaz sancisi, ates vs.). Bebeginize kendi sutunuzun yetmedigine lutfen tek basiniza karar vermeyiniz, bu karar icin aile buyuklerinizle ve en onemlisi bebeginizin doktoru ile gorusmelisiniz.
Dikkat gostermeniz gereken konular
Kendinizi psIkolojik olarak emzirmeye hazirlamak, ayrica emzirme egitimi ile birlikte meme basinin sut vermeye hazir hale getirilmesi icin gerekli egzersizleri ogrenmek ve uygulamak icin dogumdan once mutlaka bir cocuk hekimine gitmelisiniz.
Sutunuzun gelmesini beklemeden ve kesinlikle sekerli su vermeden, bebeginizi dogar dogmaz ilk yarim saat icinde mutlaka emzirmelisiniz.
Dogdugu andan itibaren istedikce emzirilmelidir. Yeni dogan bebekler genellikle 8-10 ogun emmek isterler. Ogun sayisi daha sonra giderek azalir. Sik emzirme bol sut gelmesini sagladigi gibi, goguslerin sismesini ve acimasini da onler.
Emzirmeden once veya sonra ticari mama, inek sutu ya da baska gidalarin verilmesi, bebegin aldigi sut miktarini azaltir. Bu durum da daha az sut gelmesine neden olur. Bu tur ek gidalari, bebek 4-6 aylik olmadan baslamamak gereklidir.
Baskaca sivilar vermek icin biberon kullanilmamalidir, bebegin meme emmesini tumuyle kesebilir. Biberonun gerektirdigi emme sekli meme emilmesinden daha farkli ve kolay oldugu icin biberonu tercih etmelerine neden olabilir.
Geceleri emmek isteyen bebegi annenin emzirmesi cok onemlidir. Bu durum hem bebegin psIkolojik dengesinin sarsilmamasi hem de annenin sut veriminin artmasi acisindan son derece onemlidir. Geceleri emzirmenin anne acisindan guclugu ve nahos durumu nedeniyle babanin ve aile buyuklerinin bu konuda anneye yardimci ve destek olmasi cok yararli olacaktir.
Zaten bu nahos durum 2. ayin sonuna dogru yavas yavas ortadan kalkacak ve geceleri emme ihtiyaci azalacaktir. Ancak bu konuda bazen aileler buyuk bir yanlislik yapmaktadirlar. Geceleri emzirmek yerine biberon ile beslemektedirler. Boylece hem annenin sut verimi azalmakta, hem cocuga mikrop kaynagi olabilecek dogal olmayan beslenme yapilmakta, hem de bebek en yararli olan anne sutunden mahrum birakilmaktadir.
Anne bebegini emzirdigi donemde kendi beslenmesine de ozel bir onem gostermelidir. Emziren anne, gunde en az iki litre sivi, en az iki bardak sut icmeli veya yogurt ve peynir gibi sut urunlerini yemelidir. Protein gereksinimini karsilamak icin kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller, et, tavuk, balik gibi yiyeceklerden her ogunde yemelidir. Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir. Ayrica sutunun az geldigi dusuncesinde olan annelerin sekerli gidalardan ( pekmez, bal, recel gibi...) daha fazla tuketmesi tibben tam kanitlanmis olmamakla birlikte faydali olacaktir.
Emziren annenin ruhsal yonden desteklenmesi, huzurlu bir ortam saglanmasi ve mutlu edilmesi de son derecede onemlidir. Her emzirmede, bir onceki beslenmede en son verilmis memeden baslanmalidir. Bebegin emme gucune bagli olmakla birlikte her emzirme yaklasIk 20-30 dakika surmelidir.
Uzm. Dr. Mesut Kilinc

ALINTIDIR

Çocuklar İçin Buyumede Etkili Elementler

Uzmanlar, cocuklarin buyume doneminde gelisim icin sut urunleri, et ve et urunleri, kuruyemis gibi maddeleri bol bol tuketmeleri gerektigini soyluyor.
Zihinsel gelisim, basari, hucre kaybini onleme ve triot hormonunu aktif hale getirmek ve daha bircok etkisi bulunan elementler ozellikle cocuklarin gelisim doneminde alinmali. Uzmanlar, zamaninda bu tur elementleri yeterince almis bir cocugun gelisiminin normal seyrettigini soyluyor. Iste alinmasi gereken elementler:

Cinko
Tek basina cinko eksIkligi bile, agir bir buyume geriligi yapabiliyor ve ergenlige girmede gecikmeye neden oluyor. Cocugun okulda ogrenmesini yani basarisini da etkiliyor. Buyume doneminde mutlaka alinmasi gerekiyor. Sut cocuklugu doneminde gunde 5 miligram, adolesan donemde 15 miligram alinmasi cok onemli. Kurutulmus meyveler ve kuru yemislerde var. Et urunlerinde de bulunuyor. Buyume geriligi olan cocuklara cinko verildiginde ve izlendiginde, buyume saglandigini goruyoruz. Cocuk eger ergenlige girmisse ve boyu kisa ise cinko verilmesi artik bir anlam tasimaz.
Selenyum
Antioksidan kabul edilen minerallerden biri. Vucudun hucre kaybina, hucre yaslanmasina karsi koruyucu bir ozelligi var. Tiroit metabolizmasi acisindan onemli. Tiroit hormonunun aktif hale gecisinde onemli bir rol oynuyor. Selenyum eksIkligi, cocugun zihinsel kapasitesini kullanamamasina veya tiroit hormon fonksiyonlarinin iyi calismamasina neden oluyor. Gida icerisindeki selenyum miktari, bitkilerin gelistirildigi veya hayvanlarin gelistirildigi topragin selenyum miktarina bagli. Selenyum; patates, tuna, yumurta, tavuk ve hindi gogsu ile aycekirdeginde bolca bulunur.
ALINTIDIR

Çeşitli Meyve Suları ve Faydaları

Çeşitli Meyve Suları ve Faydaları
Grip ve soğuk algınlığının en sık görüldüğü dönem, içinde bulunduğumuz kış ayları. Doğal birer sağlık iksiri olan meyve suları ile gribe karşı önlemler alabilir ve böylece grip ve soğuk algınlığına yakalanmaktan kurtulabiliriz.


Hava sıcaklıklarının değişkenliği ve mevsimsel virüsler, grip ve soğuk algınlığını artırıyor. Bu tür rahatsızlıkları n en sık görüldüğü dönemlerse sonbahar ve kış ayları.

Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmek önem taşır. Düzenli uyku ve dengeli beslenme bağışıklık sisteminin güçlü kalması için gerekli bir koşuldur. Bu amaçla uzmanlar, C vitamini ve çinko gibi antioksidanlarca zengin gıdalardan oluşan bir beslenme tarzı öneriyorlar. Vitamin, antioksidan ve minarelerce zengin olan meyve suları da bu amaca en uygun gıdalardan.

Doğal birer sağlık iksiri olan meyve suları ile tüm bu önlemleri alabilir ve böylece grip ve soğuk algınlığına yakalanmaktan kurtulabiliriz. Eğer hastalandıysanı z meyve suları aynı zamanda birer ilaç etkisi göstererek iyileşmeyi de hızlandırır.


PORTAKAL SUYU

Bağışıklık sistemini güçlendirerek bizleri soğuk algınlığı ve gripten koruyan meyvelerin başında portakal gelir. İçerdiği C vitamini ve folik asit sayesinde öksürüğü azaltır. Bunların dışında da, portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller. Portakal suyunda bulunan yüksek miktardaki potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda cildin kuruyup kırışıklıkların oluşmasını da engeller. Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde portakal, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar.


VİŞNE SUYU
Ateşli hastalıklara karşı güçlü bir silah olan vişnede A vitamini ve potasyum bulunur. Ateşi düşürüp susuzluğu gideren vişne suyu, ateşli hastalıklardan sonra asitleşen kanı temizlemeye de yardımcı olur. Susuzluğu giderdiği gibi, vücutta biriken fazla suyun dışarı atılmasında da etkin rol oynar. Mide ve karaciğerin düzenli olarak çalışmasını sağlar.

Ayrıca, diyareyi keser ve idrar söktürücü özelliği vardır.


KAYISI SUYU
Grip ve soğuk algınlığına karşı bir başka silahımız olan kayısı, içerdiği A, B3 (Niasin) vitamini, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve fosfor sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir kansızlığa iyi gelir, kan yapımına yardımcı olur ve sinirleri gevşetip uyku getirir. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik erimesinin önlenmesine faydalıdır. Kayısı, doğal lif açısından çok zengin bir meyvedir. Lifli bir meyve olduğundan bağırsakları korur ve pekliğe iyi gelir. Kayısıda bulunan betakaroten ise, kanserin, özellikle akciğer kanserinin, kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesine yardımcı olur.



ELMA SUYU
Elma bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan B3(Niasin) ve E vitamini, potasyum ve bol miktarda pektin içerir. Kan şekerini kontrol altında tutan elma suyu baş ağrısına da iyi gelir. Ayrıca böbreklerin temizlenmesine yarar ve kolesterolü düşürür. Hastalanmamızda büyük rol oynayan bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar. Grip ve soğuk algınlığını tetikleyen bedensel ve zihinsel yorgunlukları n giderilmesinde ise etkin rol oynar. Bunların dışında, romatizma, gut ve mide rahatsızlıkları nın (Gastrit, Ülser) panzehiridir. Elma suyunun içindeki bitki besinleri, kalp ve akciğer kanseri rahatsızlıkları na yakalanma riskini azaltır. Damar sertliğini önler, kan basıncını düşürerek tansiyonun yükselmesine engel olur.


ŞEFTALİ SUYU
Şeftali içerdiği A, B3 (Niasin) ve C vitaminleriyle, folik asit, betakaroten, potasyum ile gribe karşı vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Vücutta A vitamini oluşturan temel madde olan betakaroten, şeftalide çok zengin miktarda bulunur. Ayrıca antioksidan özelliği ile toksit maddelerin vücuda vereceği zararları önler. Sinir sistemi üzerinde olumlu etki yapar, uykusuzluğu giderir. Sindirim sistemini çalıştıp hazmı kolaylaştıran şeftali aynı zamanda böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar ve iyi bir idrar sökücüdür.


ÜZÜM SUYU
Uzmanlar tarafından sihirli iksir ve bitki sütü olarak da adlandırılan doğal kalkanlarımızdan üzüm suyu, bileşimindeki zengin vitamin ve mineral maddeler vücudun günlük ihtiyacını karşılayabilecek özelliktedir. Bol miktarda A ve C vitaminleri, mineraller en çok da demir ile potasyum içeren üzüm suyu vücudun hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağlar. Antioksidan özellikli olduğu için cildin yaşlanmasını geciktirir. Kan yapıcı özelliğinin yanı sıra romatizma ve mafsal ağrılarına iyi gelen üzüm suyu, kalp sistemini düzenler, bedensel ve zihinsel yorgunlukları giderir.

Sonbahar, kış aylarında daha çok gereksinim duyduğumuz enerjiyi ise vücut tarafından kolayca özümsenen basit şekerleri sayesinde üzüm suyundan alabiliriz. Ayrıca içerdiği diyet lifleri sayesinde bağırsakları yumuşatıcı ve idrar söktürücü özelliği ile organizmayı toksinlerden arındırıp temizler.


DOMATES SUYU
Domates içerdiği C ve E vitaminleri, potasyum ve diğer mineralleri ile, insan sağlığı için oldukça yararlı bir sebzedir. Domates suyunda bol miktarda bulunan C vitamini ve bir antioksidan olan likopen, grip virüsüne karşı bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu grip ve nezleden korur. Ayrıca likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan bir maddedir. Hazmı kolaylaştırıcı ve vücudun su tutmasını önleyici özelliğe sahiptir. Kan basıncının düşürülmesinde de etkilidir. Bir bardak domates suyu ve bir adet çiğ yumurta ile hazırlanan karışım fazla miktarda sistein içerir ve zararlı maddelerin vücuttan atılmasını hızlandırır.

ALINTI

1-3 Yaş Arası Cocuk Gelişimi 15. Ayın Sonunda Bebeğinizin Yapabildikleri

1-3 Yaş Arası Cocuk Gelişimi 15. Ayın Sonunda Bebeğinizin Yapabildikleri
• Rahatlıkla yürüyebilir.
• Eğilerek yerden istedikleri şeyleri alırlar.
• Vücudundaki bazı organların isimlerini öğretebilirsiniz (kulak, burun, göz, saç vs.).
• İpli oyuncaklar denge duygusunu geliştirirler.
• Üst üste 2 tahta blok koyabilirler.
18. Ayın Sonunda Bebeğinizin Yapabildikleri
• Binebileceği basit bir oyuncak, çocuğun organlarını kullanma uyumunu geliştirir.
• 18 aydan sonra zararlı olmayan boyama kalemleri kullanarak karalama yapabilir.
• Üst üste 4-5 tahta bloğu üst üste koyarak kule yapabilirler.
• Mutfak gereçlerini kullanmaktan çok hoşlanırlar. (Tehlikeli gereçlere dikkat)
• Yeni şeyleri kurcalamaktan hoşlanırlar.
• Hafızaları gelişmeye başlar.
2 Yaşın Sonunda Bebeğinizin Yapabildikleri
• Sağ elini ya da elini kullanacağı bu yaşlarda belli olur.
• Tek başına basamaklara inip çıkabilir.
• Onunla konuşurken yetişkin dili kullanın. Doğru sözcükleri ve nasıl kullanıldıklarını duyarak öğrensin.
• Onu dinleyin söyledikleriyle ilgilenin, onu anlamaya çalışın.
• Paylaşmayı sevmez.
• Kendi yaşından büyük çocuklarla oynamayı severler.
• Kolay sinirlenirler ve sabırsız davranırlar.
• Bağırıp çağırırlar.
• 3-5 kelimeli cümleler kurarlar.
• İkna etmek oldukça zordur.
3 Yaşın Sonunda Bebeğinizin Yapabildikleri
• Çok rahat konuşabilir.
• Parkta merdivenlere çıkıp kayabilir.
• Zıplayabilir, koşabilir, 2 basamak yükseklikten atlayabilir.
• Kendi soyunabilir fakat giyinemez.
• Pastel boya kullanabilir fakat düzgün sulu boyama yapamaz.
• Yaşına uygun Yap-boz’ları yapabilir.
• Renkleri öğrenmeye başlar.
• Oyun hamurundan alıplarla şekiller çıkarabilir.
• Kendi kendine yemek yer.
• Telefonda konuşabilir.
• Arkadaşar edinip onlarla sık sık oynamak ister.
• Oynarken hayal kurabilir.
• Daha sakin ve uyumludur.
• Oturduğu apartmanı, semti bilir.
• Masal dinlemekten hoşlanır ve defalarca dinleyebilir.

ALINTIDIR

LİFLİ BESİNLER BİR ÇOK HASTALIĞI ÖNLER

LİFLİ BESİNLER BİR ÇOK HASTALIĞI ÖNLER
Bir insanın günlük ortalama günlük lif ihtiyacı 40 - 50 gram kadardır.
- 1 Dilim kepekli ekmekte 1.4 gram
- Yarım bardak esmer pirinçte 1.0 gram
- Yarım bardak bulgurda 0.9 gram
- 1 bardak makarnada 1.1 gram
- 1 orta elmada 3.5 gram
- 3 orta kayısıda 1.8 gram
- 1 orta muzda 2.4 gram
- yarım greyfurtta 3.1 gram
- 1 orta portakalda 0.8 gram
- 1 orta armutta 1.9 gram
- yarım bardak kuru fasulyede 7.3 gram
- yarım bardak mercimekte 3.7 gram lif vardır.
Pişmiş sebzelerden
- yarım bardak bezelyede 3.6 gram
- 1 orta patateste 2.5 gram
- yarım bardak ıspanakta 2.1 gram
- yarım bardak kabakta 1.8 gram lif bulunur.

1. Enerji değerleri sıfıra yakındır. Çünkü bağırsaklarda parçalanmazlar.
2. Suda dağılmazlar, suyu çekerler. Bu sayede doygunluk hissi verirler.
3. Bağırsakları çalıştırırlar ve kabızlığı önlerler.
4. Midede eriyen lifler tokluk hissi verirler ve midenin boşalmasını sağlayarak, kolesterolün düşmesine yardımcı olurlar.
5. Yağ ve şekerlerin emilmesini yavaşlatarak, yağ deposu olmayı azaltırlar.
6. Tüm zararlı maddeleri sürükleyerek, emilmelerini önlerler ve dışarı atılmasını sağlarlar. Bu sayede kanser yapıcı maddeleri engeller.

ALINTIDIR

9 Şubat 2010 Salı

Stresle mucadele yollari

1. Gevseme Egzersizlerinin Uygulanmasi : Bu egzersizleri size onerildigi sekilde her gun kendi kendinize uygulayin ve mumkun oldugu kadar gunluk yasantinizda kullanmaya calisin. Daima gevsek bir pozisyonda oturmaya, yurumeye, konusmaya is yapmaya gayret edin. Siz gevsedikce yaptiginiz iste daha basarili oldugunuzu, daha az hata yaptiginizi ve daha az yorularak daha az efor sarfettiginizi goreceksiniz. Bunun yani sira kendinize her gun ara ara gevseme molalari vermeyi adet haline getirin ve vucudunuzu kontrol ederek mumkun oldugu kadar gevsetin.
2. Bekleyin, Dusunun ve Yavasca Ilerleyin : Yasam temponuzu yavaslatin. Bir ise baslamadan once durup bekleyin, nasil yapacaginizi dusunun ve yapacaginiz iste yavasca ilerleyin. Luzumsuz hiz vucudunuzun fazla enerji tuketmesine ve gereksiz yere enerji harcamasina yol acacaktir. Yapmaniz gereken diger islere enerjiniz kalmayacaktir.
3. Gelecegi Planlayin Sizi strese sokacak durumlari onceden belirleyin ve bu gibi durumlarla nasil bas edebileceginizi kendinizi nasil gevsetebileceginizi planlayin. Gecmisteki deneyimlerinizi, stresle stresle mucadele yollarinizi gelecegi planlamakta kullanin. Gecmisteki yanlis dusunce, tutum ve davranislarinizi belirleyip onlardan kurtulun. Basarisizliklarinizdan neyi yanlis yaptiginizi bulun ve gelecek defa ayni hatayi yapmamaya gayret edin. Oncelikle, kolay durumlarla nasil bas edeceginizi planlayin. Elde edeceginiz basari gelecekteki guc durumlarin ustesinden gelebilmeniz icin size guven kazandiracaktir. Basarilarinizi inceleyin, ayni yontemleri tekrar kullanmayi planlayin. Cevrenizdeki kisilerin bu gibi durumlarla nasil basettiklerini gozleyin ve onlarin yollarindan yararlanin. Ne soyliyeceginizi ve ne yapacaginizi onceden planlayin, acele etmeyin, unutkanliginizin azaldigini goreceksiniz.
4. Olumlu dusunup iyimser olmaya calisin Kaygilanacaginizi dusunerek hastalik belirtilerini beklemeyi birakin. Bu tur dusunceleri kafanizdan uzaklastirip gevsemeyi ve rahatlamayi dusunerek zihninizi dinlendirin. Farkettiginiz her yanlis tutum ya da elde ettiginiz her kucuk basari dogru yolda atilmis buyuk bir adimdir Bu egzersizleri size onerildigi sekilde her gun kendi kendinize uygulayin ve mumkun oldugu kadar gunluk yasantinizda kullanmaya calisin. Daima gevsek bir pozisyonda oturmaya, yurumeye, konusmaya is yapmaya gayret edin..
ALINTIDIR

COCUK EGITIMINDE COK ONEMLI IKI SIR; (KABUL VE ONAY)

Kabul-Onay insanin icini kemiren acliklarin, susuzluklarin en
siddetlisidir. Insanlari en son moda elbise giymeye, en yeni otomobili
kullanmaya, cocuklarindan ovunerek soz etmeye sevk eden bu duygu ve
isteklerdir. Eger bu iki davranis durumunu hayatimizda uygulayabilsek,
hayatta neler elde edebilecegimize sasariz. Bir insanin kendisini degersiz
hissetmesine neden olursaniz, cok buyuk bir cokuntuye ugramasina yol
acabilirsiniz. Bir insana yapilan kaba davranislar, onun benlik duygusunun
incinmesine ve kendini degersiz hissetmesine neden olabilir.
1-KABUL
Kabul bir vitamindir. Hepimiz, oldugumuz gibi kabul edilmeye aclik
duyariz. Pek azimiz genel olarak dis dunyayla iliskilerimizde tamamen
kendimiz olma cesaretini gosteririz. Ancak yanindayken kendimiz
olabilecegimiz, birlikteyken kendimiz olmayi goze alabilecegimiz birini
isteriz, zira onun bizi kabul edecegini biliriz. Gariptir baskalarini kabul
eden ve onlari olduklari gibi begenenler, baskalarinin davranislarini iyi
yonde degistirmede en basarili olanlardir. Karsinizdaki biraz tuhaf bir
insansa, birakin oyle olsun. Sizin her yaptiginizi yapmasini ve her
begendiginizi begenmesini beklemeyiniz. Sizin yaninizdayken rahatlamasini
saglayiniz. Ancak, karsinizdakini oldugu gibi begenmekle, ona kendisini
degistirme gucunu vermis olursunuz.
Herkesin acligini duydugu birinci sihirli sey kabuldur. Evet cocugu
yetistirmede ince huner; onu dovmeden, azarlamadan, hareketlerini
sinirlamadan ve bazi hurriyetlerini almadan buyutmektir. Ogrencilerinizi
olduklari gibi kabul ederseniz onlar sizden su bes mesaji almis olurlar:
Ben varim, ben dogalim, seviliyorum, degerliyim, guvenebilirim.
Eger olduklari gibi kabul etmezseniz bunlarin tam tersini algilarlar.
Ayrica kiyaslama da kabul edilmemenin gostergesidir. Kiyaslanan kisi
degersiz oldugunu, varligindan memnuniyet duyulmadigini ve sevilmedigini
hisseder.

2-ONAY
Herkesin acligini duydugu ikinci sihirli sey onaydir. Onayladigimiz
kisinin hatalarina hosgoru gostermenin otesinde, onda sevebilecegimiz olumlu
bir seyler bulmadir. Karsimizdakinde her zaman onaylayacaginiz ve her zaman
onaylamayacaginiz bazi seyler bulabilirsiniz. Bu ne aradiginiza baglidir.
Olumsuz kisilikler icimizdeki en kotu yanlari bulup cikarir, zira hep
kusurlu yanlarimizi ararlar. Olumlu kisilikler onaylayacaklari bir sey bulup
cikararak icimizdeki iyiyi ortaya koyar. Bu onay duygusu o denli hostur ki,
yeniden onaylanmak ve bu hissi tekrar yasamak icin baska ozellikler
gelistirmek uzere calismaya baslariz.
Ogrencinizin onaylayacaginiz bir yonunu arayin. Bu kucuk sey onemsiz bir
sey olabilir. Ancak ogrenciniz, bu hususu onayladiginizi bilsin; boylelikle
gercekten onaylayacaginiz seyler ortaya cikmaya baslayacaktir. Ogrnciniz
sizin gercek onayinizin tadina vardiginda, baska seyler icin de onay
alabilmek icin davranislarini degistirmeye baslayacaktir.
ALINTIDIR

cilt bakımı

Sağlıklı bir yaşam için tüketilmesi ve sofralardan eksik edilmemesi
gereken sebze ve meyvelerden yapılan cilt maskelerinin ciltleri
koruduğu belirtildi.

Güzellik uzmanları, sebze ve meyve karışımlarından oluşturdukları cilt
maskelerinin cildi yenilediğini ve cilde hayat verdiğini ifade ediyor.
İşte uzmanlardan birkaç maske tarifi:

Ballı maske: Civan perçemi çiçeği, saf suda 10 dakika kaynatıldıktan
sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa
ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı
zeytinyağı, bir tatlı kaşığı bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile
karıştırılır. Hazırlanan karışıma soğuk civan perçemi suyu ilave
edilir. Maske kıv***** gelinceye kadar yulaf unu eklenir. Bu maske
yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini sağlar, bir hafta
boyunca uygulanmalıdır. Yüzde bir saat kalması gereklidir.

Parlaklığın sırrı bezelye maskesi: İki su bardağı taze bezelye
ezildikten sonra üzüm pekmezi ile karıştırılır. Yumurta akı ve yarım
fincan ay çiçek yağı ilave edilir. Bir miktar un konularak maske
kıv***** gelinceye kadar karıştırılır. Ten dokusu üzerinde parlaklık
sağlar, gece yatmadan uygulanmalıdır. Sabah cilt temizlenir.

Kuru ciltlere çilek maskesi: Bir avuç taze çilek ezilip, yulaf unu ile
karıştırılır. Bir adet yumurta sarısı ile iki çorba kaşığı yoğurt
çırpılır, krem kıv***** getirilir. Kuru ciltler için besleyici olan bu
maske 20 dakika ciltte kaldıktan sonra ılık su ile yıkanır. Çilek
maskesi özellikle göz altlarındaki kırışıklıkların azalmasında önemli
rol oynar.

Patlıcan ve sarımsak lapası maskesi: Dilimlenmiş yarım patlıcan iki
bardak suda kaynatılır. Hazırlanan karışıma bir diş sarımsak eklenerek
lapa haline getirilir. Buna kaymak katılarak krem haline getirilir. Bu
karışım iki ay boyunca her gün tekrarlanmalıdır. Tendeki mikropları
arındırmada ve yüze canlı bir görünüm kazandırmada etkindir.

Salatalık maskesi: İki tutam çuha çiçeği kurutulur, dövülüp toz haline
getirilir. Kabukları soyulmuş yarım salatalık, bir fincan pirinç unu,
çuha çiçeği tozu ile birlikte 10 dakika ateşte pişirilir. Elde edilen
karışım bulamaç haline getirilir. Hazırlanan bulamaca yarım fincan
elma suyu, bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem haline
getirilir. Yüz ve boyuna uygulanan bu maske, cildin canlı ve sağlıklı
görünmesini sağlar. Yüzde yarım saat beklettikten sonra ılık su ile
yıkanır ve gül suyu sürülür.

Sivilceler için iki avuç buğday: İki avuç buğday, iki bardak suda
ezilir. İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur.
Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır. Ardından gülsuyu sürülür.
Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar. Sabah ve akşam
olmak üzere günde iki defa uygulanır. Bu maske şampuan olarak da
kullanılabilir, saçların parlamasını sağlar.

Lavanta kremi

Yerfıstığı yağının koruyucu ve dinlendirici etkisine sahip olan bu
karışım özellikle kuru ciltler için idealdir. Bu krem cildi
dinlendirip, bakımını sağladığı için özellikle geceleri uyumadan önce
kullanırsanız daha etkili sonuç elde edersiniz.

Malzemeler:

a.. 50 ml yerfıstığı yağı

b.. 3 gr balmumu

c.. 3 gr kakao yağı

d.. 20 gr lanolin

e.. 30 ml gül suyu

f.. 8 damla lavanta yağı

Hazırlanışı:

Önce balmumu, kakao yağı ve lanolini 60 derecede ısıtın. Aynı anda gül
suyunu da kendi kabında aynı ısıda ısıtın. Bu karışımda ısının aynı
olması son derece önemlidir, aksi halde bileşenler birbirine karışıp
bir bütün oluşturamazlar. Karışımların ısıları ayarlandıktan sonra
yerfıstığı yağını da karışıma ekleyip tekrar 60 derece ısıya
ayarlayın. Son olarak da gül suyunu karışıma katın. Ardından karışımı
ocaktan indirin ve karıştırmaya başlayın. Bunun için tahta bir çubuk
kullanabilirsiniz. Karışım soğuyana kadar yavaş yavaş karıştırın.
Ardından lavanta yağını ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Soğuduktan
sonra kutuya koyup, kapağı açık bir şekilde bir saat kadar bekletikten
sonra kullanabilirsiniz. Bu arada kremi buzdolabında tutarsanız
kullanım süresini uzatabilirsiniz.

Canlandırıcı tonik

Gülün içinde barındırdığı mükemmel yağlar temizleyici, ferahlatıcı ve
canlandırıcı bir etkiye sahiptir. Özellikle de yorgun ciltlerde...
Aynı zamanda makyaj veya cilt temizlemek amacıyla da kullanılabilir.

Malzemeler:

a.. 100 ml beyaz şarap

b.. 50 ml gül suyu

c.. 5 gr kuru gül yaprakları

d.. 1 kahve filtresi

Hazırlanışı:

Gül yapraklarını koyu renkli ama oldukça da geniş bir cam kavanoza
koyup, üzerine beyaz şarabı dökün. Ardından kavanozu sıkıca kapatın ve
14 gün sıcak bir yerde bekletin. Işık gelme riskine karşı üzerini koyu
renkli bir örtüyle kapatabilirsiniz. 14. günün sonunda karışımı bir
süzgeçten geçirin bu arada suyunun çıkması için yaprakları iyice
bastırın. Ardından karışımın suyunu bir kahve filtresiyle süzün. Son
olarak da bu karışıma gül suyu ekleyip kullanmaya başlayın. Karışımı
koyu renkli, hava almayan ve sıkıca kapanan bir şişede 6 ay kadar
saklamanız mümkün.

Bal ve yumurta maskesi

Zenginleştici maddelerle cildi besler ve özellikle kuru ciltleri
nemlendirir. Cildi yumuşak ve pürüzsüz yapar. Cilt için soğuk kış
günlerinde gerekli olan nemi sağlar. Hazırlaması kolay olan bu karışım
aynı zamanda oldukça ucuza mal olur.

Malzemeler:

a.. 1 çay kaşığı nemlendirici krem

b.. 1 yumurta

c.. 1 yemek kaşığı badem yağı

d.. 1 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

Yumurtanın beyazı ve sarısını ayırın. Yumurtanın sarısına damlalar
halinde badem yağını ekleyerek karıştırın. Ardından yavaşça
nemlendirici kremi ve balı katın. Yumurta beyazını da ayrı bir kapta
hafifçe çırpın ve yumurta sarısını karşıma katıp tümünü sürülübilecek
kıvama gelene kadar karıştırın.

Kullanımı:

Karışımı, genişçe bir fırça veya pamukla yüz ve boyun bölgesine yayın
ve en az yarım saat etkisini göstermesini bekleyin. Ardından ılık
suyla yıkayın.

Badem maskesi

Her cilt tipine uygun olan badem sütü kan dolaşımını düzenlediği gibi
aynı zamanda da cildi gererek canlandırır. Bu krem sayesinde pürüzsüz
bir cilde sahip olabilirsiniz.

Malzemeler:

a.. 50 gr soyulmuş badem

b.. 10 gr yulaf unu

c.. 10 gr portakal aroması

d.. Bir miktar süt

Hazırlanışı:

Önce bademleri iyice dövün. Ardından ılık su katarak bir karışım
haline getirip yoğurun. Karışımın kaşıktan ayrılması zor olana kadar
yoğurmaya devam edin. Yoğurma işleminden sonra karışıma yulaf unu ve
portakal aromasını da katarak tümünü 1 saat 15 dakika bekletin.
Karışım dinlendikten sonra biraz süt katın ve bir macun kıv*****
gelmesini sağlayın.

Kullanımı:

Bu karışımla yüzünüze sürüp, yumuşak hareketlerle masaj yapın ve en az
yarım saat etkisini göstermesini bekleyin. Ardından yüzünüzü bol suyla
yıkayın.

Kuruyan ciltler, nedenleri ve öneriler...

Cildimiz özellikle kış aylarında daha çabuk gerilir ve hemen çatlar.
Bu nedenle de daha özel bir bakım ister. Üstelik kış mevsiminde cildi
korumak da çok kolay değildir. Çünkü evdeki sıcak ve kuru hava ile
dışarıdaki soğuk hava arasında yaşanan gel gitler sonucu cildimiz,
özellikle de yüzümüz epey zarar görür. Bu değişim yüzünden cildimizde
istemediğimiz kızarıklıklar ve yanaklarımızda damarcıklar oluşur. Hava
soğuyup kurudukça cildimiz için çok değerli olan nem de azalır. Ortaya
çıkan çatlak dudaklar ve pürüzlü eller de kış aylarında adeta cilt
bakımının önemini vurgularcasına gözümüze batar. Eğer siz de bu
dertlerden yakınıyorsanız işte size yardımcı olacak öneriler;

Cildimiz neden kurur?

a.. Soğuk havalarda cildimiz çok daha fazla nem kaybına uğrar. Bu
nedenle de cilt susuz kaldığı için kurur.

b.. Aşırı cilt temizliği bu durumu daha da artırır. Çünkü bildiğimiz o
duş jelleri ve sabunlar "emulgator" denilen bir katkı maddesi
içerirler. Bunlar, temizlenen bölgedeki kirin ciltten
uzaklaştırılmasını sağlar. Ancak bu maddeler aynı zamanda cildin
kendine has yağlarını da yok etmektedirler. Cildin kendine öz yağları,
nem kaybı ve zararlı etmenler açısından önemli bir koruma görevi
üstlenmektedir. Bu nedenle de bu yağlar cilt açısından çok önemlidir.
Bu durumda cildinizi gerektiğinden fazla kozmetik ürünüyle
temizlemekten kaçınmalısınız. Özellikle de cildinizin kurumasına sebep
olabilecek sabunlara dikkat etmelisiniz. Kullandığınız sabunun
cildinize uygun olmasına özen göstermelisiniz.

c.. Yağ tabakası ince veya fazla gözenekli olduğunda, cilt daha fazla
su kaybeder ve dolasıyla kurur.

d.. Ayrıca parfüm veya kozmetik madde içeren bazı özel malzemeler,
cilt gözeneklerine daha kolay ulaşıp, cildi tahriş ederler.

e.. Rüzgar ve güneş gibi dış etkenlere maruz kalan cilt de daha fazla kurur.

f.. Cildiniz C, E ve F vitaminlerinin eksikliğinden dolayı da kuruyabilir.

g.. Cildin kurumasının başka bir nedeni de yaşlılıktır.

Önemli: Ciltte bu nedenlerden dolayı; çatlaklar oluşur, kaşıntı
meydana gelir, kepekli bir doku gelişir, cilt pul pul olur, alerjiye
yakalanma riski artar ve deri soyulması oluşur. Eğer ciltte bu tür
belirtiler olmuşsa hemen çareyi nemlendirci kremlerde aramayın. Çünkü
bazı nemlendirciler cildi daha da kurutabilir! Birçok bakım kremi yağ
tabakasına zarar verecek maddeler içermektedir. Bu nedenle
nemlendirici seçiminde dikkatli olmalısınız.
ALINTIDIR

A dan Z ye Baharatlar

A
Aci Kirmizi Toz Biber : Aci ve tatli taze biberlerin kurutulup, dovulmesinden elde edilmistir.Sicak yore yemeklerinin cogunda kullanilir.

Adacayi : Ballibabagillerden kokulu bir bitkidir. Ege bolgesinde, cay yapilan bir aromali ot. Avrupa ulkelerinin mutfaklarinda kizarmis patateslerin, hamurlara koyulan yaglarin kokulandirilmasi nda, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde kullanilir.
Anason : Anayurdu Misir olan anason, maydanozgillerden bir bitkinin kucuk, yesilimsi, tayli ve baharli bir tohumudur. Hamur islerinde, rakicilikta, gevreklerde, coreklerde kullanilir.
Ardic : Kozalaklilardan, yaz, kis yapraklarini dokmeyen, guzel kokulu, siyahimsi, yuvarlak yemisleri bulunan bir agacciktir. Kumes hayvanlarinin etlerinin pisirilmesinde ve dinlendirilen etlerde kullanilmaktadi r.
B
Beyaz Toz Biber : Karabiberin dis kabugu alinmis ve ogutulmus olanidir. Karabiberden daha keskin kokuludur ama tadi karabibere gore daha hafiftir.
Biberiye : Kucuk, kalinca, ensiz ve kokulu olan yapraklari av ve kumes hayvanlarinin etlerinden yapilan yemeklerde, et yemeklerinde ve soslarda kullanilir. Tazesinin kullanildigi her yerde kullanilir.
C,C
Cemenotu : Sert, kahverengimsi sari renkli bir tohumdur. Ogutulmus olarak tursularda, corbalarda, soslarda, guveclerde ve et yemeklerinde kullanilir.
Cevz-i Bevva : Sicak bolgelerde yetisen bir agacin bir yemisidir. Rendelenerek toz haline getirilir ve tavalarda, besamel soslarda, et, dolma ve sarmalarda kullanilir.
Corekotu : Coreklerde ve ekmeklerin uzerine pisirilirken serpilir. Salatalarda da corekotu kullanilabilir.
D
Defne : Cesitli balik, et, kumes ve av hayvanlarinin etlerinden yapilan yemeklerde, soslarda ayrica bazi tursu ve konservelerde kullanilir.
Dereotu : Maydonozdan sonra en cok kullanilan taze ot. Sindirimi kolaylastirici bir bitkidir. Bircok salata ve zeytinyagli yemeklerde kullanilir.
Dolmalik Fistik : Ozellikle dolma iclerinde kullanilir.



E,F
Fasulye otu : Ozellikle kurufasulye ya da diger baklagiller pisirilirken katilirsa lezzet veren bir ottur.
Frenk feslegeni : Nanegillerden tropik kokenli bir ot. Domatesle mukemmel bir uyumu vardir. Patlcan ve biberli yemeklerle de onerilir. Sarmisakla birlestiginde biberli bir tat kazanir.
Frenk maydanozu : Yerli maydanozun kivircik yapraklisi. Kokusu daha hafiftir. Suslemeye cok uygundur.
G,H
Hardal : Bu bitkinin tohumu un durumuna getirilir ve sirkeyle karistirilarak macun kivaminda bir karisim yapilir. Izgara etlerin yaninda ve bazi soslarda kullanilir.
Hashas Tohumu : Hashas bitkisinin tohumudur. Mavi-siyah veya beyaz renkte olur. Ekmek, corek, borek gibi firin urunlerinde kullanilir.Ayri ca kavrularak salata, kanape, meze ve sebze yemeklerine de katilir.
Hintcevizi : Bir diger adi muskat'tir. Besamel sos ve benzerleri ile peynirli yemeklerde kullanilir. En ince rendeden cekilir. Acimsi tadindan oturu cok kucuk miktarlarda kullanilmalidir.
K
Karabiber : Kuru ve siyah tanelerinin baharli ve aci bir tadi vardir. Hemen hemen her turlu yemekte butun veya toz durumda kullanmak mumkundur.
Kakule : Sicak iklimlerde yetisen kakulenin tohumlari kucuk ve beyazimsi renktedir. Istah acici ve mide bozukluklarini giderici ozelligi vardir. Bu nedenle hem baharat, hem de ilac olarak kullanilir.
Karanfil : Bu bitkinin koyu renkli, kucuk civi bicimindeki tomurcuklari kurutulur ve ogutulerek toz haline getirildikten sonra veya dovulmeden tane olarak kullanilir. Kompostolarda, bazi tatlilarda, serbetlerde, keklerde, dondurmalarda, soganla birlikte bazi yahnilerde kullanilir. Elma ile ilginc bir uyumu vardir.
Kerbel : Bir maydanoz turudur. Salatalarda kullanilir.
Kereviz : Kokleri ve yapraklari sebze olarak kullanilan bir bitkidir. Genel olarak pisirilerek yenir. Bazi yerlerde yapraklari cig olarak da kullanilmaktadi r.
Kekik : Etlerde, izgaralarda, sebzelerde ve baliklarda kullanilir. Ozellikle corbalarda nane gibi kekik de bol kullanilir.
Kimyon : Genel olarak toz halinde kullanilmaktadi r. Turk mutfaginda, koftelerde, bazi et yemeklerinde ve sucuk yapiminda kullanilir.
Kisnis : Kisnis genellikle suruplarda ve likorlerde kullanilmaktadi r. Kisnis sekeri pastacilikta ve bazi et yemeklerinde de kullanilmaktadi r. Bitkinin yaprak ve filizleri de corba ve salatalara dogranarak yenir.
Koftebahari : Koftelerde kullanilir.
Kori : Kimyon, biber, zerdecal, kisnis, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, demirhindi ve aci kirmizi biberden olusan bir baharat karisimidir.
Kuru Tarhun : Tazesinin kullanildigi her yerde kullanilir.
Kusuzumu : Pilav, dolma icleri ve bazi tatlilarda kullanilir.
M
Maydanoz : Her turlu salata ve yemekte kullanilir. Kok maydanozda itirli bir yag bulundugundan bazi soslarda ve yemek sularinda bu koklerden yararlanilmaktadi r.
Melisotu : Salata veya taze meyveler ile kullanilir.
Mercankosk : Kekige cok yakin bir ottur. Salatalardan baska et yemeklerinde, sebzelerle de kullanilir. Genellikle yemege pismesine yakin konur. Sindirimi kolaylastirici bir etkisi oldugundan, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde mutlaka kullanilir.
Miskotu : Kaz, ordek, yilanbaligi gibi yagli yiyeceklerde ve yahnilerde kullanilir. Vermut tipi bazi saraplarin yapiminda vazgecilmez bir ottur.
Muskat : (kucuk hindistan cevizi) Kullanilan kismi tohumudur. Itirli bir tada ve kokuya sahip olan muskat cok sert oldugundan rendelenmis olarak da satilir. Antiseptik, istah acici, mide ve kalbi kuvvetlendirici ve safra taslarinin erimesine yardimci ozellikleri vardir.
N
Nane : Corbalardan sebzelere kadar bircok yemekte kullanilir. Etlerden koyun ve kuzuya konulur.Ayrica genellikle salatalarda da kullanilir.
P
Pembebiber : Ozellikle soslarda, et ve balik yemeklerinde kullanilir.
Pimpinel : Bir anason turudur. Genellikle corba, sebze ve balik yemeklerinde kullanilir.
Pul Kirmizi Biber : Aci taze biberlerin kurutulup pul haline getirilmesi ile yapilir.
R
Rezene : Anason kokulu bir ot. Yapraklari dereotuna benzeyen, koku de sumbul soganini andiran bu bitkinin yemegi ve salatasi yapilir.
Roka : Yapraklari turp yapragina benzeyen bir bitkidir. Salata olarak veya tava ve izgarada pisirilmis balik yemekleriyle birlikte yenir. Ayrica, servis tabaklarinin suslemesinde de kullanilir.
S
Safran : Safran, kullanildigi yemege sapsari bir renk verir. Keskin ve hafif acimsi bir tadi vardir. Bazi balik ve deniz mahsulleri yahnilerinde, pilavlarda ve sutlu, pirincli tatlilarda kullanilir. Zeytinyaginda ise hic erimez. Ayrica safrandan zerde adi verilen bir tatli da yapilir.
Sumak : Toz haline getirilerek kullanilmaktadi r. Eksimsi bir tadi vardir. Kebaplara ve bazi salatalara eksilik vermek icin kullanilir.
Susam : Simit ve benzer cesitli hamurlu yiyeceklerde ya da tahin yapminda kullanilir.
T
Tarcin (cubuk) : Bazi pasta, kek, biskuviler ve sutlu tatlilarda ayrica boza, salep gibi iceceklerde kullanilmaktadi r.
Tarhun : Bazi soslarda, salcali et yemeklerde, soslarda, yumurtalarda ve salatalarda kullanilir.
Tatli Kirmizi Toz Biber : Tatli kirmizi biberlerin kurutulup toz haline getirilmesiyle elde edilir. Pek cok yemekte kullanilir.
Tere : Bu bitkinin yapraklari genellikle salata olarak yenir. Servis tabaklarin suslenmelerinde de kullanilir.
Toz Tarcin : Cubuk tarcinin kullanildigi her yerde kullanilir.
V
Vanilya : MeksIka kokenli bir baharat. Pastacilik ve sekercilikte krema, kek, dondurma, komposto, pose meyveler ve sutlu tatlilari lezzetlendirmek icin kullanilir.
Y
Yenibahar : Kullanilan kismi meyvesidir. Istah acici, gaz sokturucu ve kabiza karsi etkilidir. Mutfakta ise etli yemeklerde, kofte, sosis, cesitli tatli ve dolmalarda kullanilir.
Z
Zencefil : Bir bitkinin toprak altinda kalan govdesinin kurutulmasiyla elde edilir. Genellikle serbet, mesrubat ve likor yapiminda kullanilmaktadi r.
Zerdecal : Yapraklari sivri uclu, cicekleri sari renkte bir bitkidir. Et, balik, yumurtali yemeklere katilir. Ayrica kimi zaman safranin yerine de kullanilmaktadi r.

AYVA, ELMA, PORTAKAL,

Ayva: Oksuruge, ishale birebir
Ayva, protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum, sodyum ve C vitamini icerdigi icin cok yararli bir meyve.

Akdeniz ve Asya ulkelerinin en eski meyvelerinden biri olan ayvanin Turkiye'de de iki cesidi yaygin olarak tuketiliyor; Mayhos sulu ve sert.olan limon ayvasi ile, yumusak, tatli ve suyu az. ekmek ayvasi.
Ayva, protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum, sodyum ve C vitamini icerdigi icin cok yararli bir meyve. Ozellikle C vitamini acisindan cok zengin. Bu ozellikleriyle, mide ve bagirsaklari kuvvetlendiriyor. ince bagirsak iltihabini gideriyor, kani temizliyor, karaciger tembelligini gideriyor, safra akisini sagliyor, kadinlardaki jinekolojik akintiyi gideriyor, vucudun gelismesine yardim ediyor.Ayrica bronsit, muzmin oksuruk ve veremde cok faydali bir meyve.
Ayva, ishali kestigi icin, ozellikle cocuk ishallerinde cok yararli. Ancak pisirilerek tuketildiginde bu ozelligi azaliyor.
Kullanimi
* Vitamin ve mineral acisindan zengin oldugu icin meyvesi taze olarak tuketiliyor
* Ayva suyu, mideye kuvvet veriyor,hazmetmeyi kolaylastiriyor, dizanteri hastaliginin tedavisinde kullaniliyor.
* Kokusu, parfum, sampuan gibi kozmetik urunlerinde de tercih edilen ayva, agiz kokusunu gidermesi acisindan ozellikle sabahlari yenebilir.
* Ayvanin cekirdekleri de oksuruge iyi geliyor. Ayvanin cekirdekleri su ve sutle kaynatilarak suyu ilik icilir.
* Ayrica cicekleri de oksuruk tedavisinde kullaniliyor. 40gr ayva cicegi 1 litre suda cay gibi kaynatilip, yemek aralarinda ilik olarak icildiginde oksurugu gideriyor.
* Kurutulmus ayvanin suda bekletilmesiyle elde edilen siviyla yapilan gargara, bogaz iltihabini gidermek icin kullaniliyor.
* Ayva serbetinin afrodizyak oldugu soyleniyor.
* Bulantilarda birkac dilim limon ayvasi bulantiyi gideriyor
* Cilt bakimi icin dogal urunleri tercih edenler, ayva kabuklarindan yararlanabilirler.
* Dudak catlamalari icin cekirdekleri kaynatip, dudaklarinizi bu su ile islatin.
* Dikkat: Kabizlik cekenler ve tansiyonu yuksek olanlar dikkatli yemelidir.
Her Gun Elma Yemenin Faydalari...
Elma A ve C Vitamini iceriyor. Kalp ve akcigerler icin de faydali. Kolesterolu dusuruyor. Kalp hastaliklari ve akciger kanseri riskini azaltiyor...
Elma, rejim yapmak zorunda kaldigimizda can simidimiz adeta. Tok tutar, kalorisi tehlikeli boyutlarda degildir. Cilde ve saclara da iyi geldigi soylenir. Ama elbette elmanin yarari bu kadar degil. A ve C vitaminleri ile bolca mineral iceriyor. Elmada dogal meyve sekeri ile az miktarda protein bulunuyor. Yag hic yok. Potasyum bakimindan zengin, sodyum acisindan fakir. Seluloz ve pektin kaynagi. Sindirim icin yararli olan bol miktarda lif iceriyor. Kabuklariyla yemek dis etlerine masaj etkisi gosteriyor
Kansere ve kalp hastaliklarina karsi; Elma
Elmanin saglik acisindan onemini kanitlayan cesitli arastirmalar yapildi. ABD'de yayinlanan Hayat Bilimleri dergisindeki bir yazida, elma suyunun kuersetin adi verilen bir madde icerdigini belirtiliyor. Bu maddenin guclu bir antioksidan oldugu, kolestrolu dusurdugu ve kalp hastaliklarini ve akciger kanseri riskini azalttigi belirlendigi soyleniyor. Bu yeni bulgu, elma ve elma urunlerinin (elma suyu, puresi) saglikli bir yasam icin onemini vurguluyor.
Ingiliz tip dergisi Thorax'da yayimlanan bir calismada da, haftada en az bes elma yiyenlerin daha kolay nefes aldigi belirtiliyor. Londra, Sti George's Hospital'da yurutulen arastirmada 45-59 yas arasi 2500 erkek, gonullu olarak 5 yil boyunca incelenmis ve beslenme sekliyle akcigerlerin calismasi arasinda bir iliski oldugu saptanmis. Elmanin ne tip bir mekanizmaya bu etkiyi yarattigi bilinmiyor, ancak arastirmacilar elmanin bol miktarda antioksidan icerdigini ve akcigerler uzerindeki etkisinin antioksidanlar sayesinde oldugunu acikliyorlar.
Bu calismayi yuruten arastirmacilar, bir insanin bir saniyede disari verebildigi maksimum nefesi olctukleri bir test uyguladilar ve sonuclarinda sigara icmek, egzersiz aliskanliklari, sinifsal kimlik gibi tum faktorleri sabit tuttular. Sonuclar, her gun bir elma yiyenlerin hic elma yemeyenlerden 138 ml daha nefes verebildiklerini gosterdi. Bu bulgular, elma yiyen kisinin nefes yollarinda daha az engel bulundugunun ve daha saglikli olduklarinin bir gostergesi.
Bunlarin yani sira elmanin felc riskini azalttigi da soyleniyor.
Elma rejimi
Bazi rejimlerde bir gun boyunca sadece elma yemek onerilebiliyor. Bir gun sadece elma yiyerek vucuttan bol su, sodyum, asit ve kolestarin atiliyor. Sindirim organlarinin yuku azaliyor. Tansiyonu dusuruyor. 1.5 kilo fazla tatli olmayan elma toplam 900 kalori iceriyor, 180 mg C vitamini iceriyor. Icerdigi C vitamini gunluk ihtiyacin iki kati kadar. B grubu vitaminleri de icerdigi icin bir gun sadece elma yemek fazla sorun olmuyor. 1.5 kilo elmanin yaninda iki litre su icmek oneriliyor. Yesil elmanin ise kalorisi daha az. 100 graminda 38 kalori var. Yesil meyvelerin organizmayi temizledigi biliniyor. Yesil elma da bu ozelligi gosteriyor.
Kimlik Karti
Elma, gulgiller familyasinin malus cinsinden olan agaclarin yenen meyvesi. Her iki yarimkurenin iliman iklim kusaginda yetisir. Cok eski caglardan beri uretilen elma, asilanma yontemiyle pek cok ceside burunerek cogalabilmis.
Turkiye'de 31 milyon 700 bin civarinda elma agaci, bes yuz kadar da elma cesidi var.
En cok taze olarak tuketilir. Pastalarda, keklerde ve kurabiyelerde elma adeta vazgecilmezdir.
Ayrica elmadan sirke, sarap, meyve suyu, recel, komposto ve konserve de hazirlanir. Kizarmis elma Avrupa'da cok yenir. Osmanli mutfaginda ise, et yemeklerinin yaninda elma kullanildigi bilinir.
Elma esansli sabun ve sampuanlar dunyada yaygin olarak kullaniliyor.
Sonbahar sonlarinda olgunlasan cesitleri iyi kosullarda yaklasIk bir yil kadar saklanir. Fakat yaz sonlarinda olgunlasan cesitler saklamaya elverisli degildir. En uzun sure saklama yontemi ise, elmanin donma noktasinin biraz ustundeki sicakliklarda depolanmasi olarak bilinir

Portakal: C Vitamininden Daha Fazla
Portakalin yarari C vitaminiyle sinirli degil. Icerdigi folik asit, ozellikle hamilelere oneriliyor.

Kar, kis, soguk ve kacinilmaz olarak pesimizi birakmayan grip, soguk alginligi... Hemen hepimiz portakali grip tedavisinde kullaniriz. C vitamini deposu oldugunu da biliriz. Ama hem C vitaminin yararlari, hem de portakalin yararlari bildiklerimizle sinirli degil. Portakal C vitamininin yani sira B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da iceriyor. Lifler, organik asitler ve seker acisindan da zengin. Ve tum bu icerdiklerinin vucudumuza cesitli yararlari var. Portakal kanin temizlenmesinden karacigeri calistirmaya, cildi guzellestirmekten anormal dogumlari onlemeye kadar pek cok seye yariyor.
C vitamini
C ve B vitamini acisindan zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Portakal icindeki C vitamini ince ve kalin damarlarin yumusak kalmasini sagliyor. Damar tikanikligini onluyor. Vucuttaki direnci arttiriyor. Kanin durulmasina ve temizlenmesine yardimci oluyor. Hazmi kolaylastiriyor. Enerji veriyor. Portakal receli ise karacigeri calistiriyor.
Yapilan arastirmalar, bacaklarda meydana gelen periferik damar hastaliginin (Peripheral artery disease-PAD) , damarlarda meydana gelen yag birikmesinden kaynaklandigi ve kalp ile felc riskini de korukledigini ortaya cikardi. Arastirmalarda PAD hastalarinda, PAD hastaligi olmayan insanlara gore iki kat daha fazla C vitamini eksIkligi goruldu.
Bir dizi baska arastirmada da, C, E vitaminleri ve beta-kerotenin, damar tikanmalarini onleyici etkisi saptandi.
Folik asit
Portakalda B vitamini cesidi olan folak ve folik asit de bulunuyor. Folik asit, hamilelik boyunca ve ozellikle ilk uc ay cok gerekli. Bebekte Spina Bifida gibi anormalliklerin olusmasini engelliyor. Alyuvarlarin olusmasina yardimci oluyor, ayni zamanda yemeklerdeki besleyici maddelerin vucut tarafindan emilmesini sagliyor. Folik asit, portakal suyunun yani sira yesil yaprakli sebzeler, ciger, yumurta, tahillar, portakal suyu, maya ve bira mayasinda da bulunuyor. Gunluk doz kadinlar ve erkekler icin 200 mikro gram olarak saptanmis. Regl doneminde kadinlarin gunluk dozlarini 400 mikro gram kadar yukseltmeleri gerekiyor.
Lifler
Lifler ise, sindirim sistemini duzenliyor, bazi kanser turlerine ve kalp hastaliklarina yakalanma riskini azaltiyor.
Kullanimi
Vucudumuz C vitamini uretmiyor, bu nedenle disaridan almamiz gerekiyor. Gunluk C vitamini ihtiyacimiz 50-70 miligram. Bir portakalda 90 miligram C vitamini bulunuyor. Sigara icenlerde ve enfeksiyonlar sirasinda C vitamini ihtiyaci yaklasIk 2 katina cikiyor.
Sabah kahvaltisinda icilen bir bardak portakal suyu, gune dinamik baslamak icin ideal.
Kimlik Karti
Portakal, turuncgiller familyasindan bir agac. Boyu 2-10 metre arasinda degisiyor. Yapraklari sert, dayanikli ve duz kenarli. Kabuklarindan portakal esansi elde ediliyor. Eczacilikta ve gida sanayiinde kullaniliyor. Ciceklerinden de portakal cicegi esansi yapiliyor. Portakalin cekirdekli ve cekirdeksiz cesitleri var. Cekirdeksiz cins olan yafa portakali Finike, Mersin ve Hatay'da yetisiyor. Kalin kabuklu ve uzunca meyveli. Kabuklarindan recel yapilir. Dortyol portakali ise cekirdekli. Ince kabuklu ve sulu. Washington, cekirdeksiz, Guney Anadolu ve Dogu Karadeniz'de Rize cevresinde yetisiyor ..
ALINTIDIR

Yogurdun Sagliga Faydalari

Yogurt, sabahtan aksama kadar gunun her saatinde yenebilecek harika bir gidadir.Yogurt daima suyuyla birlikte yenmelidir.Su zme yogurtta "B" vitamini kalmaz.Cunku,vitaminle r hep yogurdun suyundadir.
Seker hastalari icin yararli bir besindir.Seker hastalarina verilecek yogurt, eksimis olmamali ve kaymagi alinmis olmalidir.
Sabahleyin kahvaltidan sonra yenen yogurt,sindirimi kolaylastirip ,bagirsaklarin calismasina yardim eder.Her yasta hemen hemen herkes icin uygundur.Ancak, midesi cok duyarli olanlara,onikiparma k bagirsagi ulseri olanlara dokunur.Yogurt, hastalar ve zayif bunyeler icin sutten daha besleyici sindirimi kolay bir gidadir.Ayni zamanda bagirsaklarda bulunan tehlikeli ve zararli mikroplarin(Amipleri n) cogalmalarina ve hatta yasamalarina engel olan bir besindir.Bu sebepten tifo ve ishal zamanlarinda yogurt âdeta bir ilac gibi tavsiye edilmektedir. Tuberkulozlu hastalar uzerinde de antibiyotik etki gosterir.
Yogurt ayni zamanda bulasici hastaliklarin tedavisinde de oldukca oneme sahiptir.Cocuklari n bulasici karaciger iltihâbi (hepatit) hastaliklarinin dietik tedavilerinde kullanilir.
Ayrica,yuze ve boyna surulurse cildi canlandirir.Yirmi dakika kalsin cildinizde,sonra da gulsuyuyla siliverin.Rahat bir uyku icin de yogurt yiyebilirsiniz.
Mineraller
Kalsiyum:Kemik, dis ve sac gelismesini saglar,sinir sistemini duzenler,kisiyi cabuk ofkelenmeye karsi korur.Surasi mutlaka bilinmelidir ki guzelligi bozan en korkunc sey ;ofkeli ve sinirli olmaktir.
Fosfor:Vucut icin en onemli mineral, fosfordur.Bu mineral,dokulari ,kemik,dis ve butun hucreleri yeniler,B grubu vitaminler fosforla birlikte calisir.
Iyod:Tiroid bezlerinin calismasini saglar,guatr hastaligini onler.Bu mineral vucut hucrelerinin calisma ahengine de yardimci olur,uyarici bir etkisi vardir.
Flor:Dis curumelerini onler.

DUZGUN BIR CILT
Yumusak bir cilt icin A vitamini cok onemlidir. A vitamini en cok tereyaginda bulunur. A vitamini gece korlugunden korunmak icin, saclarin ve derinin guzellesmesi icin faydalidir A vitamini peynirde de bol miktarda bulunmaktadir. Bu vitamin balikyaginda da fazla miktarda vardir. Ayrica gun bir miktar aycicegi cekirdegi veya kabak cekirdegi yiyin. Bu cekirdekler esas halinde element olan cinko icerirler. Vucutta cinko eksIkligi ise derinin daha cabuk burusmasina yol acar. Ayrica sabah ve aksam kivi yiyin. Bu meyvenin icerdigi C vitamini dolasimi harekete gecirir ve bunun sonucu olarak deri daha iyi beslenir.
KUVVETLI TIRNAKLAR
Her gun yogurt yiyin. Yogurtta tirnaklarin olusumu icin onemli olan protein vardir. Toz jelatin de bu etkiyi fazlalastirir. Kirilan tirnaklara karsi ceviz ve yer fistigi yiyin. Her ikisi de tirnaklari sertlestiren biotin icerir.
SAGLIKLI DISLER
Gunde iki kere 150 gram yagsiz peynir yiyin. Peynirdeki kalsiyum disetini kuvvetlendirir, disleri saglamlastirir. Ayrica balik ve kumes hayvanlari da dislerin saglam olmasi acisindan onemlidir. Bunlarda disleri sertlestiren fosfor vardir.
PARLAK GUR SAC
Bol protein iceren besinler (peynir, et, balik, kumes hayvanlari) salatayla birlikte yendiginde sac gur olur. Cunku sacin yuzde 97'si protein maddesi olan keratinden olusuyor.Haftada dort yumurta yiyin. Yumurtada saca parlaklik kazandiran bol miktarda kukurt vardir.
PARLAK GOZLER
Haftada uc kere az bir miktar bitkisel yagla pisirdiginiz havuc yiyin. Havuctaki A ve E vitaminleri gormeyi kuvvetlendirir, gozlere parlaklik kazandirirlar. Kepek, cavdar ekmekleri icerdikleri selen elementinden dolayi gozleri hastalik mikroplarindan korur.

YOGURT TATLISI TARIFI :
Malzemeler:
- 3 kahve fincani yogurt (suyu suzulmus)
- 4,5 kahve fincani pudra sekeri
- 3 adet yumurta
- 1/2 kahve fincani eritilip ilitilmis tereyagi
- 6 kahve fincani un
- 1 paket kabartma tozu
* Kahve fincani = Turk kahvesi fincani
Serbeti icin:
- 3 su bardagi toz seker
- 3 su bardagi su
- 1 tatli kasigi limon suyu
Yapilisi:
1. Oncelikle serbeti hazirlayin. Sekeri ve suyu kaynatip, kaynadiktan birkac dakika sonra limon suyunu ekleyin, 1-2 dk daha kaynatip ocaktan alin, sogumaya birakin. Serbet iyice soguduktan sonra hamuru hazirlamaya gecin.
2. Hamuru hazirlamak icin, derin bir kabin icine yogurdu alin. Pudra sekerini ekleyin, mikserle cirpin. Yumurtalari ve tereyagini ekleyin, cirpmaya devam edin.
3. Kabartma tozu karistirilmis unu yavas yavas ekleyerek mikserin dusuk devrinde malzemeler birbirine karisana dek cirpin.
4. Hamuru yaglanmis yayvan bir firin tepsisine dokun, onceden 180 derece isitilmis firinda 40 dk kadar pisirin.
5. Firindan aldiginiz tatli hamurunu hemen baklava seklinde dilimleyin (boylece serbeti daha iyi ceker), sogumus serbeti sicak hamurun uzerine bekletmeden dokun. Uzerini bir tepsiyle kapatarak soguayana kadar bekletin. Dilerseniz uzerine hindistan cevizi serperek servis yapin.
ALINTIDIR

Agrilara bitkisel cozum

DegisIk bitkiler, binlerce yildan bu yana agri kesici olarak kullaniliyor. Iste merak ettiginiz agri kesici bitkiler :
Kekik yagi (romatizma): Kekik yaginda bulunan karvakrol ve timol maddelerinin guclu agri kesiciler oldugu ispatlanmistir. Kekik yagi, romatizma agrilarinda zeytin yagi ile karistirildiktan sonra distan ovularak kullanilir.
Hashas (cesitli): Hashas meyvesinden elde edilen ve "opiatlar" denen afyon alkaloitleri (Morfin gibi) guclu agri kesicilerdir.
Gumusdugme (migren): Ulkemizde de yaygin olarak yetisen Gumusdugme bitkisinin yapraklari migren agrilarini onlemek amaciyla kullanilir. Bu kullanim ozellikle Ingiltere, Kanada gibi ulkelerde oldukca yaygin.
Guzel avrat otu: Zehirli bir bitkidir. Doktor kontrolunde kullanilmasi gerekir. Iltihapli agrilari keser.
Karanfil esansi (dis): Karanfil esansi ve etkili maddesi ojenol dis hekimliginde kullanilan agri kesici ilaclarin terkibine girer. Halk arasinda dis curugunun icine 1-2 damla koyularak kullanilir.
Seytantirnagi koku (hafif agri): Guney Afrika'da yetisen bu bitkinin kokunden hazirlanan cay dahilen hafif agri kesici olarak kullanilir.
Kopek uzumu, yaban mersini (yara): Kurutulmus cicekli dallarindan hazirlanan cay agri kesici olarak icilir. Yaralar ve basur memeleri kopek uzumu cayi ile yikanir.
Papatya cicegi (basur): Cayi basur gibi iltihapli yaralara karsi pansuman halinde agri kesici ve yara iyilestirici olarak kullanilir.
Zeytinyagi (bas): Uzmanlar zeytinyagini da agriya karsi "birebir" bitki yaglari arasinda gosteriyor. Bunun nedeni ise sizma zeytinyaginda, agri kesici ilaclarda da bulunan " Ibuprofen " adli maddenin bulunmasi.
Hangi agrilarda hangi bitki etkili
Bas: Sizma zeytinyagi tuketimi, migren gibi genelde kronik agrilarin etkilerini azaltiyor. Bas agrisi icin mentol ve okaliptol yagi da onerilir.
Boyun ve bel: Kafuru 10 gun boyunca gunde bir kere agriyan bolgelere surmek yeterli. Ozellikle bel agrilarinda zencefil ve edrefil karisimi uygulanabilir. Bu, yakici bir karisimdir ve cok iyi agri kesicidir. O bolge sicak dursun diye de yunlu bir bezle sarilir. Ancak bunun mukozaya yani goze, agza ve burna kacmamasina ozen gosterilmeli, cunku yakicidir ve mukozaya zarar verir. Gunde 1 kere 3 gun boyunca uygulanir.
Eklemler (diz, dirsek, kol, bacaklar): Kafur agri kesici olarak romatizmal sIkayetlerde etkilidir. Ancak bu kesinlikle dahilen alinmaz cunku zehirlidir, haricen surulur. 3 tablet kafur, 250 gr saf alkol icinde eritilir. Agriyan yere ve civarina diz, dirsek, kol ve bacaklarin eklem yerlerine surulur.
Diz kapaklari: Halk arasinda domates ilaci olarak bilinen salisilik asit, saf alkolde eritilir. Agriyan bolgelere, ayak parmaklarina ve diz kapaklarina gunde 1 kere 10 gun boyunca surulur.
Eskiden salisilik asit satilmadigi icin sogut agaci dal ve yapraklari kaynatildiktan sonra cikan su, dogal salisilik asit elde edilirdi.
Butun vucut: Susam yaginin sinir uclarini uyarici etkisi vardir. Hindistan'da insanlar, sac uclarindan ayak uclarina kadar butun vucuda ayda bir susam yagi masaji yapiyorlar. Vucut gevsiyor, rahatliyor. Kekik yagi, zeytinyagi ile karistirilip ozellikle romatizmal agrilarda, agriyan bolgeye surulebilir. Ancak kekik yaginin tek basina surulmesi sakincalidir.
ALINTIDIR

Limon diyetiyle yağları eritin!

Limon diyetiyle yağları eritin!


Limon... Vücudun yağları emmesini engeller, dezenfekte eder, cildi
canlandırır... O halde niçin limona yemeklerimizde daha fazla yer
vermeyelim? Hem de 7 günde 2 kilo vereceksek!

Kilo vermek istiyorsanız, haftada 7 bin kalori az almalısınız. Yani her gün
bin kaloriyle vedalaşmalısınız. Bir hafta süreyle uygulayacağınız bu diyette
yağ alımı en aza indiriliyor ve günlük alınan kalori ortalama olarak 1200
kalori dolaylarında. Toksinleri attırma özelliğine sahip olan limon, vücudun
su tutmasını ve dolayısıyla da selülit oluşumunu önlüyor. Üstelik
yiyeceklerinize limon kattığınızda günlük olarak almanız gereken C
vitaminini de karşılamış olacaksınız.

Tabii ki bu diyetin faydaları bunlarla sınırlı değil; 1 hafta içinde hiç
zorlanmadan 2 kilo verebilirsiniz de!

Sabah (7 gün için)
1 fincan şekersiz çay
2 dilim diyet ekmek
1 çorba kaşığı limon marmeladı

Pazartesi Öğle
2 tatlı kaşığı sıvıyağ, 2 tatlı kaşığı peynir ve limon suyu ile pişirilmiş
pilav (70 gram) Karışık salata, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu
ile tatlandırılmış Yarım limon suyu ile tatlandırılmış 1 kase meyve salatası


Akşam
Yağsız etle, yine yağsız olarak sadece limon suyu ilave edilerek pişirilmiş
kuşbaşı et (120 gram) 1 kepekli sandviç (veya 1 paket diyet bisküvi) 1 tatlı
kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu ile pişirilmiş ıspanak

Salı Öğle
Üzerine biraz zeytinyağı ve 1 limonun suyu gezdirilmiş 150 gram fırında
balık 1 kepekli sandviç (veya 1 paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı
zeytinyağı ve yarım limonun suyuyla pişirilmiş taze fasulye

Akşam
150 gram tavuk göğsü (1 tatlı kaşığı sıvıyağ ve yarım limon suyu ile
pişirilmiş) Yarım limon suyu ve çok az sıvıyağ ile ızgara edilmiş dolmalık
biber 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi)

Çarşamba Öğle
Yoğurt ve limonla pişirilmiş 70 gram makarna Zeytinyağı ve 1 limonun suyu
ile tatlandırılmış karışık salata, Yarım limon suyu ve az şekerle
karıştırılmış bir kase çilek

Akşam
Maydanoz, yarım limon suyu ile pişirilmiş 150 gram ahtapot, Zeytinyağı ve
yarım limon suyuyla pişirilmiş taze fasulye, 1 kepekli sandviç (veya bir
paket diyet bisküvi)
Perşembe Öğle
40 gram dil peyniri, 30 gram diyet ton balığı, 5 yeşil zeytin ve limon
suyuyla hazırlanmış salata, 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet
bisküvi), Muz ve üzüm dışındaki meyveler ve yarım limon suyu ile hazırlanmış
meyve salatası

Akşam
Limonla ve domatesle tatlandırılmış 150 gram palamut, Yarım limon ve çok az
zeytinyağı ile tatlandırılmış 150 gram salata, 2 tane haşlanmış patates

Cuma Öğle
Çok az sıvıyağ ve limon suyu ile tatlandırılmış 120 gram rosto 1 kepekli
sandviç (veya bir paket diyet bisküvi), 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve yarım
limonun suyuyla pişirilmiş taze fasulye

Akşam
2 tatlı kaşığı sıvıyağ, 2 tatlı kaşığı peynir ve limon suyu ile pişirilmiş
pilav (70 gram) 120 gram haşlanmış, zeytinyağı ve limon suyu ile
tatlandırılmış dil Limon suyu ve çok az zeytinyağı ile tatlandırılmış 150
gram salata

Cumartesi Öğle
Limon suyuyla tatlandırılmış 120 gram ızgara tavuk 1 kepekli sandviç (veya
bir paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 limon suyu ile
pişirilmiş ıspanak

Akşam
70 gram haşlanmış pirinç, sebze, 20 gram peynir, 30 gram diyet ton balığı,
zeytinyağı ve limon sulu salata, Muz ve üzüm dışındaki meyveler ve yarım
limon suyu ile hazırlanmış meyve salatası 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile
tatlandırılmış domates salatası

Pazar Öğle
70 gram makarnayı pişirip, rendelenmiş 1 limonun kabuğu ve sıvıyağ ile
tatlandırın. 40 gram kaşar peyniri serpin. 1 tatlı kaşığı sıvıyağ ve yarım
limon suyu ile tatlandırılmış taze fasulye 1 portakal veya greyfurt (C
vitamini ve antioksidan açısından çok zengin)

Akşam
Çok az zeytinyağı ve limonla tatlandırılmış 150 gram fırında pişirilmiş
balık. 1 kepekli sandviç (veya bir paket diyet bisküvi) 1 tatlı kaşığı
sıvıyağ ve 1 limon suyu ile tatlandırılmış ıspanak

Limon hakkında bilmedikleriniz!

Limonu sadece salatalarınıza sıkıp, çayınıza ekliyorsanız yazık. Çünkü limon
hem pek çok yemeğe sandığınızdan daha fazla lezzet katar hem de
zayıflamanızı kolaylaştırır. Limonun hep göz ardı edilen ve önemsenmeyen
özellikleri aslında bilinmeye değer. Örnek mi? Limonun içinde bulunan bir
madde yağların emilmesini güçleştiriyor! Ayrıca kolesterol sentezini önleyen
maddeler de içeriyor. Limon kabuğunda bulunan bir çeşit şeker de yağ
yakımını hızlandırıyor. Vücudu temizliyor İdeal tüketim miktarı ne olmalı?
Suyunu sıkarak ya da kabuğunu rendeleyerek günde ortalama 4 limon tüketmek
gerekiyor. Metabolizmayı, kış aylarında biriken toksinlerden de arındırmakta
etkili.

Biliyorsunuz limon, vücudun tüm dokularını genç tutmaya yarayan
antioksidanların başında gelen C vitamini açısından da çok zengin. Mineral
tuzlar açısından da zengin olduğundan, özellikle mevsim değişimlerinde
yaşanan yorgunluğa karşı çok etkili. Asit olduğu doğru ama... Limonun ekşi
tadı karşısında suratını buruşturanlardansanız haklısınız. Çünkü limon, asit
oranı en yüksek meyve. Ama yine de son derece faydalı. Biraz şeker ya da bal
karıştırarak limon suyu içmeyi deneyin. Ya da dilimleyerek portakal gibi
yiyin. Ne kadar faydalı olduğunu kısa sürede göreceksiniz. Yüksek oranda
sahip olduğu sitrik asit sayesinde (mide bulantısını da önlüyor) midedeki
sindirimi hızlandıran enzimlerin harekete geçmesini sağlıyor.

İnanılanın aksine limon, mide yanmasından sorumlu değildir. Limon asitlidir
ama mide ortamı limondan daha asitlidir. Bu nedenle içine bir şey
katılmamış, saf limon suyu bile mide için zararlı değildir. Ayrıca limondaki
yüksek potasyum değeri de asit fazlalığını önleyecek bir reaksiyon oluşumuna
sebep oluyor. Kısacası limon sanılanın aksine midenin fazla asit üretmesini
önlüyor. Üstelik dezenfektan etkisi de göz ardı edilmeyecek kadar faydalı.

ALINTIDIR

Cikolatanin sagligimiza yarari

Tadina doyum olmaz, bu sebeple de yemekten asla vazgecmeyiz. Ama hep bir sIkinti duyariz. Cunku bize, 'Cikolata sagliga zararlidir' diye ogretmislerdir. Oysa bilim adamlarinin yaptigi son arastirmalar, tam tersi sonuclari ortaya koyuyor. Cikolata neredeyse her derde deva. Beyni rahatlatip gevsetiyor, mutluluk veriyor. Kanseri, kalp krizini veya beyin kanamasini onluyor. Omru uzatiyor. Inanmasi zor ama, disleri de curutmuyor, tam tersi curumesini bile onleyebiliyor.
Ingiltere'de Middlesex Universitesi' nde noropsIkolog olan Dr. Neil Martin'in yaptigi arastirmanin sonuclari, cikolatanin kokusunun bile insani bastan cikarttigini gosteriyor. Cikolata, beyni rahatlatip gevsetiyor, mutluluk veriyor. Cikolata, beynin, 'Endorfin' salgilamasina sebep oluyor. Bu salgi, mutluluk duygusu duymamizi sagliyor.
Dr. Neil Martin, bir cikolatanin, adi bile bilinmeyen bazi onemli kimyasal maddeler icerdigini vurgulayarak, "Cikolatayi koklamak bile insani rahatlatir" diyor. Dr. Martin, yaptiklari deneyler sonucu, hicbir kokunun, insani cikolata kokusu kadar etkilemedigini tespit ettiklerini de bildiriyor.
Son arastirmalar, cikolatanin farkli bir ozelligini daha ortaya cikartti. ABD Kaliforniya Universitesi' nin yaptigi arastirmaya gore, cikolata kalp krizi veya beyin kanamasini onluyor. Universite doktorlari, cikolatadan baska meyve ve sebzelerde de bulunan 'Procyanidin' maddesinin, koroner kalp rahatsizliklari na karsi koruyucu bir gorevi oldugunu belirtiyor.
Arastirma icin, 10 saglikli denege degisIk zamanlarda, icinde hem yuksek hem de dusuk oranda 'Procyanidin' bulunan birkac turde cikolatalar yedirildi. Cikolatayi yedikten iki saat sonra deneklerin metabolizmalari nda yapilan arastirmalar, 'Procyanidin' maddesinin 20 kattan daha fazla oldugunu ortaya cikardi.
Arastirma, cikolatayi yiyen kisilerin kanlarinda 'serum leukotriene' maddesinde ciddi dusuk oldugunu da gosteriyor. Boylece kanda bulunan plaketler yapisarak kan pihtilasmasini da onluyor.
Ayrica, kakaonun icinde bulunan ve bir cesit doymamis yag olan 'stearic asit', vucuda girince, 'oleic asite' donusuyor. Bu yag turu de kalbe cok faydali.
Antioksidan ozellik
Bilim adamlarina gore, cikolatada bulunan ve 'Catechin' adiyla bilinen antioksidanlar, kansere ve kalp hastaliklarina karsi korunmayi sagliyor. Antioksidan maddeler ayni zamanda da cayda da bulunuyor. Ulusal Halk ve Cevre Sagligi Enstitusu tarafindan yapilan ve Avrupa Birligi tarafindan desteklenen arastirmalarda, bu maddenin cikolatada cayinkinden dort kat daha fazla oldugu, en fazla da siyah cikolatada bulundugu kaydediliyor.
Harvard Universitesi' nde 8 bin erkek uzerinde yapilan arastirma, cikolatanin omru uzattigini da ortaya koydu. Cikolata yiyenlerin omurlerinin en az bir yil uzadigini belirten uzmanlar, bunu icindeki antioksidan maddelere bagliyor.
Cikolata ayni zamanda cok besleyici. Icinde buyuk oranlarda magnezyum, demir ve kalsiyum var. Kucuk bir parca cikolata, almamiz gereken bu maddelerin en az 5'te birini iceriyor.
'Cikolatanin disleri curuttugu' pesin hukmu vardir. Oysa arastirmalar tam tersini gosteriyor. Kakao icinde bulunan bir bilesim, dis curumesini engelliyor. Kakao icindeki bu bilesim disi kapliyor ve disaridan gelecek bakterileri engelliyor.
Japon arastirmacilar, cikolatanin dis curumelerini engelleyebileceg i ve diste oyuklarin acilmasinin onune gecilebilecegini savunuyor. New Scientist dergisinde yayinlanan arastirmada, cikolata karisiminin ana maddesi olan kakao tohumunun bazi kisimlarinin agizdaki bakterilerle mucadele ettigi bildirildi.
Japonya'nin Osaka Universitesi' nden Takashi Ooshima ve arastirma ekibi, (cikolata uretiminde genellikle kullanilmayan) kakao tohumu kabugunun (CBH) guclu bir anti-bakteriyel kaynak oldugunu ortaya cikardi. Ooshima, 'Gargara ve dis macunlarinda CBH ozunu kullanmanin mumkun olabilecegini ifade ederken, bu tohum kabugunun, cikolatanin disler icin faydali hale getirilmesine yonelik kullanilabileceg ini kaydetti.
Japon arastirmacilar, sularina CBH eklenen kobay farelerin dislerinin daha saglikli oldugunu vurgulayarak, elde ettikleri bulgulari insan disinde denemeyi planladiklarini bildirdi.

Malzemeler:
4 yumurta
1 su bardagi toz seker
yarim su bardagi siviyag
yarim su bardagi sut
yarim veya bir su bardagi hindistan cevizi
2-2,5 su bardagi un
yarim veya bir su bardagi damla cikolata
1 paket kabartma tozu
Hazirlanmasi:
kek kalibinizi yaglayin.
yumurtalari mikserle cirpin. toz sekeri ekleyip cirpmaya devam edin.
devamli cirparak sirasiyla siviyagi, sutu, hindistan cevizini ve 2 su bardagi unu ekleyin. un az geldiyse azar azar ilave edin.
firini 175C'ye getirin.
damla cikolatalari iyice unlayarak karisima ekleyin. en son kabartma tozunu ekleyip dusuk hizda cok az karistirin. kaliba dokup isinmis firinda ici pisene kadar -yaklasIk 40-45 dakika- pisirin.
ALINTIDIR

Vucut catlaklari cozumsuz degil

Catlaklar nasil olusur ve vucudun hangi bolumlerinde daha sIk gorulur? Olusumunu onlemek ve mevcut olanlari tedavi etmek mumkun mu? Uzmanlar, catlaklarin buyume cagindaki genc kizlarda, gebelerde ve kortizon tedavisi sonucunda ortaya cikabilecegini belirtiyor.

Vucut catlaklarini tipki birer yara izi gibi degerlendirmek mumkun. Cilt asiri derecede basincla karsilastiginda yipranir. Dolayisiyla cildin yapisi bozulur ve catlaklar ortaya cikar. Onceleri pembe renkli olan bu catlaklar zamanla beyaza yakin bir renk alir. Ciltteki bu noktalar bronzlasmaz ve gozden kaybolmaz. Bu catlaklari ortadan kaldirmaktansa catlak olusumunu onlemek daha kolaydir. Catlaklarin ortadan kaldirilmasi icin ise, cogu zaman basit estetik mudahalelere veya kozmetik urunlerine ihtiyac duyulur.

Soguk suyla dus yapmak en iyi cozumlerden biri. Dusu catlaklarin bulundugu bolgenin uzerine tutarak dairesel hareketlerle gezdirmek de kan dolasimini artiracagi icin, yeni olusmus taze catlaklarin ortadan kaldirilmasi icin etkili bir yontem. Bu sekilde hucreler canlanarak yeniden elastik bir yapiya kavusacak, dolayisiyla da catlaklar kaybolacaktir.

Nerelerde daha sIk gorulur?
Catlaklara daha cok gogus, karin ve bel cevresinde rastlanir.
Gogusler:
Vucudun en nazik organlari arasinda yer alirlar. Gogusleri saran doku oldukca ince ve hassastir. Bu bolgedeki catlaklar gelisme caginda bile olusabilir. Buna ragmen catlaklarin cogunlukla dogum sonrasinda ortaya ciktiklari gorulur.
Karin:
Bu bolgede ortaya cikan catlaklarin olusumunda da gebelik donemi onemli bir rol oynar. Genisleyen karin yuzeyi yipranir ve esnekligini kaybeder. Vucudun bu bolgesinde catlak olusumunu onlemek icin cilde badem yagiyla masaj yapmak ve kozmetik urunlerden faydalanmak olumlu sonuc verir.
Bel cevresi:
Daha cok bel cevresiyle belin ust kisminda gorulen catlaklar her yasta ortaya cikabilir. Cinsiyet farki gozetmeksizin kadin ve erkekte meydana gelen bu tur catlaklarin en onemli nedenlerinden biri; kisa zamanda cok miktarda kilo alip vermektir. Bu sekilde olusan catlaklari onlemek icin dogru beslenme aliskanliklari edinmek ve kilo alip vermekten kacinmak onem tasir.

Kozmetik urunlerinin etkisi

Vucudun her bolgesinde kullanilabilen kozmetik urunleri, iceriklerinde yer alan kolajen, hyaluranik asit, elastin ve vitaminler sayesinde cilde tekrar esneklik kazandirirlar. Gunde 1 kez, catlaklarin bulundugu bolge uzerine hafif bir sekilde masaj yaparak uygulayacaginiz kremler sayesinde istenen etkiyi elde edebilirsiniz.

Catlaklar oldukca belirgin ve beyaz renkliyse, genellikle kozmetik urunler ve soguk dus gibi cozumlerle yeterli etki saglanamaz. Bu yontemler sadece baska catlaklarin olusumunu onlemek amaciyla kullanilabilir. Beyaz renkli ve olusumu uzun zaman oncesine dayanan catlaklardan kurtulmak icin tibbi uygulamalara ihtiyac duyulur.

Bu uygulamalari soyle siralamak mumkun:
1) Bitkisel peeling:
Bitkilerden olusan toz halindeki ozel bir karisim, ozel losyonuyla sulandirilarak catlaklarin oldugu bolgeye masaj hareketleriyle uygulaniyor. Uygulama yapildiktan 1 hafta sonra ciltte soyulma meydana geliyor. Bu sekilde derideki duzey farkliliklari azaltildigi gibi, bitkilerin ozellikleri nedeniyle cildin kan dolasimi uyariliyor. Bunun sonucunda da gergin ve canli bir gorunum ortaya cikiyor. Bu islem, catlaklar cok ileri duzeyde olmadigi takdirde, karin gevseme ve sarkmalarinda da uygulaniyor.
2) AHA peeling:
Glikolik asit kullanilarak yapilan AHA peeling, yeni baslayan dikey catlaklarin tedavisinde etkili bir yontem. Vucut bolgesi once glikolik asit iceren temizleyicilerle temizleniyor. Arkasindan glikolik asidin yuzde 40'tan baslayan konsantrasyondaki solusyonlari uygulaniyor. Seanslar haftada 1 kez yapiliyor ve seans sayisi kisiye gore degisiyor.
3) Iontoferez:
Bu yontemle catlaklarin altinda eksilen kolajen yapinin uyarilmasi ve doldurulmasi amaclaniyor. Bunun icin kolajen iceren ampuller cilde suruluyor. Ardindan yaklasIk 5-6 dakika kadar galvanik akim veriliyor ve kolajenin cildin alt tabakasina iletilmesi saglaniyor. Haftada 2 - 3 seans seklinde uygulaniyor. Ortalama 2,5 - 3 aylik bir tedavi suresi gerektiriyor.

Beslenmeye dikkat
Cildin esnek ve formunda olmasi icin sadece distan korunmasi degil, icten de beslenmesi gerekiyor. Cildinize gereken ozeni gostermek istiyorsaniz, oncelikle ise beslenme duzeninizi degistirerek baslamalisiniz. Bu yuzden yediklerinize dikkat etmenizde fayda var.
Yogurt, sut, taze sebze ve meyveleri masadan eksIk etmeyin.
Serbest radikallerle savasarak hucre yenilenmesinde onemli bir rol oynayan E ve C vitamini iceren yumurta, sut ve sut urunleri gibi besinleri tercih edin.
Vucuttaki toksinlerin atilmasina yardimci olan besinleri tuketin. Boylece daha parlak ve saglikli bir cilde sahip olabilirsiniz.
Gunde 1 - 1,5 litre su icmeyi ihmal etmeyin. Cilde gereken nemi sagladiginiz takdirde esnekligini uzun bir sure koruyabilirsiniz.

Catlaklari onlemek icin oneriler
Butun rahatsizliklarda oldugu gibi, vucut catlaklarinin da olusmasini onlemek, tedavi etmekten daha kolaydir. Bunun icin de oncelikle cildin elastikiyetinin saglanmasi gerekir. Ayrica bazi hususlara da dikkat etmelisiniz:

Kisa zamanda asiri miktarda kilo alip vermekten kacinin. Cilt, vucuttaki yag miktarinin artip azalmasiyla birlikte ayni hizda esnemeyi basaramadigi icin yipranir ve catlaklar olusur.
Cildin elastikiyetini kazanmasi ve korumasi icin caba sarf edin. Bu amacla yumusatici yaglar, A, E ve F vitamini, kolajen, elastin ve hyaluranik asit yonunden zengin catlak giderici kozmetik urunleri duzenli olarak kullanmayi aliskanlik haline getirin.
Cok dar giysiler giymemeye ozen gosterin. Bu tur giysiler kan dolasimini guclestirerek, cilde gereken oksijenin saglanmasini engeller. Oksijen almayan cilt yeteri kadar beslenemedigi icin daha kolay yipranir ve deformasyona ugrar.
ALINTIDIR

Saç Bakım Önerileri

Saclariniz mat gorunuyor ve uclari catallasiyorsa iste dogal ipuclariyla gelen pratik cozumler...

Parlak saclar icin
1 yumurtanin sarisi ile 2 corba kasigi zeytinyagini karistirin. Sac diplerine surup masaj yapin ve 10 dakika bekleyin. Sampuanla yikayip durulayin. Saclarinizin parlak ve saglikli bir gorunum kazandigini goreceksiniz.

Besleyici maske
1 yumurta sarisi, 1 cay bardagi demlenmis cay, 1 corba kasigi badem yagi ve 2 damla limon suyunu bir kapta karistirin. Sac diplerinize surup masaj yaparak iyice yedirin. 10-15 dakika bekleyip sampuanla yikayin.

Kepekli saclar icin
2 corba kasigi limon suyu veya sirkeyi 4 su bardagi suya ilave edip ilitin. Saclarinizi yikadiktan sonra bu karisimla durulayin.

Derinlemesine temizlik ve parlak gorunum icin
Malzemeler:
1 fincan taze sIkilmis limon suyu veya sirke
Yapilisi:
Saclarinizi sampuanladiktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saclariniza dokup, masaj yaparak iyice yedirin. Ardindan saclarinizi durulayin. Sac kremi surun ve yikayin. Bu, saclarinizdaki tum kiri alir ve saclariniza nefis bir parlaklik verir. Bu yontemi 2 haftadan once tekrarlamayin.

Kepekli, dokulen ya da incecelen ve kirilan saclar icin
Malzemeler:
Cemen tohumu
Yapilisi:
Cemen tohumlarini cektirin ve geceden suya yatirin. Elde ettiginiz macunu sac derisine masaj yaparak surun ve 15-20 dakika birakin. Yumusak bir sampuanla yikayin. Bu macun kepek, dokulen, incelen, kirilan saclar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

Yumusak ve parlak saclar icin
Malzemeler:
Ceyrek fincan elma sirkesi
Bir corbakasigi sifali ot (probleminize gore ihtiyaciniz olan otu listeden secin:

Genel sac bakimi icin :
Biberiye yapraklari, isirgan, dulavratotu koku, murver cicekleri

Kuru saclar icin:
Papatya, kara kafes otu koku, isirgan, murver cicekleri

Yagli saclar icin :
Limon kabuklari, nane, limon otu

Yapilisi:
Saciniza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atin ve yarim saat tutun. Buna ceyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karistirin. Saclarinizi sampuanlayin. Karisimi saclariniza tekrar tekrar dokun.

Parlak saclar icin

Malzemeler:
Bir portakal
1 corbakasigi bal
Birkac damla sandalagaci yagi
Yapilisi:
Portakalin suyu, su, bal ve sandalagaci yagini karistirin. Bunu sampuan sonrasi durulamada kullanin.

Yipranmis saclar icin

Malzemeler:
Bir muz
Birkac damla badem yagi
Yapilisi:
Muzu badem yagiyla karistirin ve saclariniza masaj yaparak uygulayin. 15 dk kadar sacinizda biraktiktan sonra, maden suyuyla durulayin. Ardindan sampuanlayip sac kremi surun.

Kuru saclar icin

Malzemeler:
Bir corbakasigi bal
Yarim fincan tam yagli sut
Yapilisi:
Balla sutu karistirip sac derisine masaj yapin ve 15 dk birakin. Yumusak bir sampuanla yikayin.

Dokulen saclar icin
Asagidaki malzemeler tek bir maske icin degil, farkli maskelerde kullanilmak uzeredir. Bu nedenle yapilislari okursaniz, her birinin ayri maskeler oldugunu goreceksiniz.
Malzemeler:
Zeytinyagi
Bal
Tarcin
2 yumurta
Alfalfa
Ispanak
Kisnis
Badem yagi
Oncelikle yesil yaprakli sebzeler, havuc, mango, kuru kayisi, tahillar, bruksel lahanasi ve mercimek iceren protein acisindan zengin bir diyetle beslenin.
Yapilisi:
Maske 1: Zeytinyagi, bal ve tarcini karistirarak bir macun hazirlayin. Bunu sac derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumusak bir sampuanla yikayin. Haftada 3-4 kez tekrarlayin.

Saclari uzatmak icin

Her gun alfalfa, taze ispanak ve taze kisnis sularini karistirip icin. Bu, saclarinizin daha cabuk uzamasini saglar.
Maske 2: Gunde 2-3 kez sac derisine badem yagi surun. Bu saclarinizin daha fazla dokulmesini engeller.

Kirilan saclar icin

Malzemeler:
Hindistancevizi yagi
Misket limonu suyu
Yapilisi:
Haftada iki kez, misket limonu suyuyla karistirdiginiz hindistancevizi yagini saclariniza surun.

Elektriklenen saclar icin

Malzemeler:
Bal
Yapilisi:
Bir corbakasigi bali bir litre suyla karistirip, bunu sampuandan sonra durulama suyunda kullanin. Sacinizi her yikadiginizda kullanin.

ALINTIDIR

Cocugun Yeteneklerini Gelistirecek Oneriler

1. Cocugunuza amacina yonelik secenekler onerin ve
kendi basina bir secim yapmasi icin cesaretlendirin.
Ornek: Odevini bitirmesi gerekiyorsa, "Odevini
bitirmek icin on dakika mi yoksa on bes dakika mi
gerekli? " ya da;"Odevini ne zaman bitirmek
istiyorsun: okuldan gelince mi, yoksa yemekten sonra
mi? Boylece arkadasin oynamaya gelebilir."
Bu tur sorular, secenegi cocuga birakarak, yapacagi
isler uzerinde bir miktar kontrol edinmesini
saglayacaktir.

2. Olumlu sonuclar istiyorsaniz olumlu yaklasimlarda
bulunun.
"Benimle bu tonda konusma !" demeyin, ama onun yerine
"Bu konuyu bana daha kibar davranacagin bir zamana
erteleyelim." demeyi deneyin.
"Benimle munakasa edemezsin" demek yerine, "Bu konuyu
kavgamiz bittigi zaman tartismayi tercih ederim."
deyin.
"Buraya bak!" yerine "Beni dinledigine emin oldugun
zaman tekrar baslayacagim" demelisiniz.
Konustugunuz dil olumlu olursa onun da tavri olumlu
olacaktir. Cocugunuzun, sesinizin tonunu ve
mimiklerinizi kolayca anladigini aklinizdan
cikarmamalisiniz. Onunla cevap vermesini istediginiz
tonda konusmalisiniz, davranislarindaki degisIkligi
hemen fark edeceksiniz.

3. Sorun yasanan durumlarda, kisa donem unutkanligin
ustesinden gelebilmek icin "hatirlatici" ipuclari
kullanin.Ornegin; Baskalarina bagirip, vurdugunda,
"Kendini kontrol edebildigini bana gosterdigin zaman
ne istedigini konusabiliriz."

4. DegisIklik yasanacagi zaman, cocugunuzu onceden
uyarmayi unutmamalisiniz. Dikkat EksIkligi Sendromu
olan bir cocuk, dikkatini bir aktiviteden bir
baskasina vermesi gerektigi zaman; kaybolmusluk,
endise ve asiri uyarilma duygulari yasar. DegisIklik
yasanan bu zamanlar dikkatle ele alinmalidir.
Ornegin; Ertesi gun okul gidecegi gunlerin aksaminda,
20:30'da yatakta olmasini istiyorsaniz, 20:15'de "Sana
kitap okuyabilmem icin, on bes dakika icinde disini
fircalayip yataga girmelisin."
Sabahlari hazirlanip, vaktinde kapidan cikabilmesi
icin ona bir tekerleme ogretebilirsiniz, ornegin;
"Iki, dort, alti, sekiz canta, ogle yemegi, odev ve
bekle...." Dikkat EksIkligi Sendromu olan cocuklarin
cogu muzige cok yatkindir ve melodileri kolayca
ogrenirler, ya da; Evde yapmasi gereken isler basamak
basamak yazilarak bir yere asabilirsiniz.

5. Sogukkanliliginizi kaybetmemelisiniz. Herkesin
sabrinin bir siniri vardir, kendinize bir destek
bulun.
Dikkat EksIkligi Sendromu olan cocuklarin en iyi
dinledikleri konusma tarzi "oylesine" yapilmis
sohbetlerdir. Ofkenizi gosterdiginiz anda ayni tarzda
bir tepki gorursunuz ve bu da sevimsiz kavgalara yol
acar. Cevrelerindeki uyarilara cok acik olmalari,
sizin ruh halinizi hemen "yakalamalarina" ve ayni
sekilde size karsilik vermelerine neden olacaktir.

6. Kafasini taktigi ya da gereginden fazla
tekrarladigi hareketler konusunda, sizinle
konusmasinin normal oldugunu ona asilamaya
calismalisiniz. Bu hareketler, cocuk yorgun oldugu
zamanlarda had safhaya ulasacaktir. Boyle anlarda
rahatlamasini saglamak icin cesitli yontemler
denemelisiniz.

7. Fiziksel yan etmenlere onem vermelisiniz.
Arastirmalar, ruhen mutlu olmanin iyi beslenme ve
yeterli sporla munkun oldugunu ispatlamaktadirlar. Bu
etmenler ozellikle Dikkat EksIkligi olan cocuklarda
buyuk onem tasimaktadir. Karbonhidratli yiyeceklere
aliskanlik derecesinde bagimlilik gosteren cocuklar,
spor aktiviteleri ile hiperaktiviteye yol acan
baskilardan arinirlar. Ancak takim sporlarina
katilmak, Dikkat EksIkligi Sendromu olan cocuklar icin
nredeyse olanaksizdir; bu yuzden kisisel yapilan
sporlar, ornegin; ip atlamak, kosmak ya da bisIklete
binmek onerilmelidir.

Butun bunlara ek olarak, aklinizdan cikarmamaniz
gereken en onemli nokta; kendi kendinize iyi
davranmazsaniz, cocugunuza da iyi
davranamayacaginizdir. Kendinizi iyi bir ebeveyn
olamadiginizi dusunerek asla suclamayin. Yaptiginiz
isin, dunyadaki en zor ve stresli islerden biri
oldugunu unutmayin. Yetiskin hayatlarinda basarili
olmus pek cok insanin cocukluklarinda Dikkat EksIkligi
Sendromu oldugunu daima hatirinizda tutun ve sevginiz
ve inancinizla, cocugunuzun ilginc ve mutlu bir insan
olabilmesi icin tum becerilerini kullanabilmesine
yardimci olmaya calisin.
www.ailem.com

Nezle Ile Gribin Farklari

Kis aylarini yasarken bircogumuz nezle ve grip
salginlariyla keyifsiz gunler geciriyoruz. Genellikle
halsizlik, usume, oksurme gibi benzer belirtiler
gosteren bu iki hastalik nasil birbirinden ayrilir?
Nisantasi Kulak Burun Bogaz Merkezi’nden Dr. Atilla
Sengor, “Nezle misiniz yoksa grip mi? ”
sorusunun yanitini verirken, hastaliklar arasinda ki
farklar nelerdir, nasil tani konur, korunma yontemleri
nelerdir gibi bircok soruya da aciklik getiriyor.

Nezle (Soguk Alginligi) nedir?
Dr. Atilla Sengor: Hapsirma, bogaz ve genizde
yanma/batma, burun akintisi sIkayetleri ile birlikte
gorulen nezle (soguk alginligi), en sIk gecirdigimiz
hastaliktir. Genellikle hafif gecirilen bir hastalik
olmasina ragmen belirtiler 1-2 hafta surebilir,
doktora basvuru gerekebilir; cocuklarda okulun
aksamasina neden olabilir.
Soguk alginligi on planda cocuklarda yaygindir. Bunun
nedeni cocuklarda infeksiyona karsi direncin henuz tam
gelismemis olmasi, kres ve okullarda surekli diger
cocuklar ile temasta olmalaridir. Cocuklar senede 6-10
kez nezle olabilirler. Okul cagi cocuklarinda nezle
sayisi 12 ye kadar yukselebilir.

Nezlenin etkenleri nelerdir?
Dr. Atilla Sengor: Virusler. Nezle belirtilerine yol
acan 200 den fazla virus tanimlanmistir. Bunlar
arasinda en sIk gorduklerimiz: rinovirusler ve
parainfluenza virusleridir. Rinovirusler nadiren ciddi
hastaliga neden olurlar. Parainfluenza and RSV
eriskinlerde hafif infeksiyon yaparken, cocuklarda
onemli alt solunum yolu infeksiyonuna neden olabilir.
Koronavirusler eriskin soguk alginliklarinin en sIk
sebebidir, ozellikle kis ve bahar mevsiminde hastalik
yaparlar. Eriskin nezlelerinin %30-50’sinin
tanimlanamayan viruslere bagli oldugu dusunulur. Ayni
virusler cocuklarda da hastaliga neden olabilirler.

Nezlenin belirtileri nelerdir?
Dr. Atilla Sengor: Nezlenin belirileri sIklikla
infeksiyon sonrasi 3 gun icinde baslar ve genellikle
burun akintisi, tikanikligi, hapsirma, bogazda yanma,
oksuruk ve bas agrisi olur. Ates genellikle dusuktur,
fakat cocuklarda yuksek olabilir. Belirtiler 2-14 gun
surer, ama cogu hasta 1 haftada toparlanir.

Nezlenin tedavisi nasil olur?
Dr. Atilla Sengor: Ciddi hastalik belirtileri olmayan
basit nezlede, sIkayetlere gore septomatik tedavi
uygulanir. Yatak istirahati, bol sivi alinmasi, ilik
tuzlu su ile gargara, akinti kesici ilaclar ve
parasetamol gibi agri kesici ve ates dusuruculer
onerilir.

Grip nedir?
Dr. Atilla Sengor: Grip ise, yine nezledeki gibi
viruslerin neden oldugu, ancak belirtilerin daha agir
oldugu bir hastaliktir. Ates, kas agrilari, bas
agrisi, bitkinlik, istah azalmasi, kuru oksuruk ve
bogazda yanma on plandadir. Yatak istirahati
gerekliligi nezleye gore daha fazladir ve okulun
aksamasina neden olur. Bircok cocuk problemsiz
iyilesir, ancak bazen burada da hastaliga bakteryel
infeksiyon eklenebilir: orta kulak iltahabi, sinuzit
veya bronsit gibi. Ev istirahati ile bu tip
infeksiyonlar onlenebilir. Bazi hastalarda daha ciddi
bir durum olan zature (pnomoni) tabloya eklenebilir.
Ancak zature genellikle kucuk cocuklarda veya genel
durumu bozuk olanlarda gorulur ve hastaneye yatmayi
gerektirebilir.

Gribin etkenleri nelerdir?
Dr. Atilla Sengor: KlasIk gripten ise influenza A ve B
virusleri sorumludur. Her yil olan grip salginlari ise
genellikle A tipine baglidir. Bu virusler surekli
yapilarini degistirirler ve bazi ozellikleri haric
orijinal virusten farkli hale gelirler. Bu nedenle
gribe neden olan viruslerin tipleri her sene farkli
olur.

Gribin belirtileri nelerdir?
Dr. Atilla Sengor: Gripte ise ates, oksuruk, titreme,
vucut agrilari, bas agrisi ve bitkinlik olur. Bu
belirtiler genellikle 3-4 gun surer ve ardindan bir
hafta veya daha fazla kuru oksuruk, burun akintisi ve
bogazda yanma, bogaz agrisi ortaya cikar. Virusun
alinmasi ile belirtilerin ortaya cikmasi 1-4 gun
arasidir.

Gribin tedavisi nasil olur?
Dr. Atilla Sengor: Grip belirtileri oldugunda ev
istirahati gereklidir. Nezle tedavisinde
kullanilanlara ek olarak antiviral ilaclar
belirtilerin suresini ve ciddiyetini azaltmak icin
kullanilabilir. Bu ilaclar ozellikle yaslilar ve gribe
bagli komplikasyon riski olan genel durumu bozuk
hastalar icin faydalidir. Bu ilaclara belirtilerin
ikinci gununde baslanmalidir. Antibiyotikler viruslere
etki etmezler. Bu receteye tabi ilaclar bakteriyel
infeksiyonun bulundugu orta kulak iltahabi ve sinuzit
gibi durumlarda doktor tarafindan verilmelidir.
C vitamini ve buhar solunmasi hastalik doneminde
belirtileri ve hastaligin suresini azaltabilir.

Nezle ve grip virusleri nasil hastalik yaparlar?
Dr. Atilla Sengor: Virusler vucut direncini
kirdiklarinda infeksiyona neden olurlar. Vucudun ilk
savunmasini burun ve bogazda uretilen salgilar
olusturur. Mukus adi verilen bu salgilar solunumla
alinan maddeleri (polen, toz, bakteri, virus)
yakalarlar. Eger virus bu salgiyi gecerse hucre icine
girebilir ve cogalarak diger hucreleri de hasta eder.
Hastaligin belirtileri vucudun viruslerin saldirisina
karsi gosterdigi direnc nedeniyle olusur. Virusun
bulastigi hucrelere kan yoluyla akyuvarlar akin
ederler. Bu hucrelerden infeksiyonun oldugu bolgede
aciga cikan maddeler nedeniyle odem, akinti,
tikaniklik gibi hastalik belirtileri olusur.

Virusler nasil yayilir?
Dr. Atilla Sengor: Nezle virusleri burunda, burun
mukozasi hucrelerinde cogalirlar ve burun akintisinda
cok sayida bulunurlar. Virusleri, burun akintisinda en
yuksek yogunluklarina infeksiyonun ilk uc gununde
ulasirlar. Bu donem nezle olan kisinin en fazla
bulastirici oldugu donemdir. Nezle virusleri bazen
oksuruk ve hapsirik ile sacilan damlaciklarda
bulunabilirler. Viruslerini iceren burun akintilari,
hasta kisilerin burun sumkurmeleri, burunlarina
dokunmalari, oksuruk ve hapsiriklarini elleriyle
engellemeleri nedeniyle ellerine bulasir. Boylece
nezle virusleri, hasta kisinin bulundugu ortamda,
esyalarda bulunabilir. Ayrica cocuklarin burun
akintilarinda da bulunabilirler. Okul, kres ve benzeri
ortamlarda, cocuklarin kalabalik oldugu yerlerde
birbirlerine bulastirirlar. Deneysel calismalar, nezle
viruslerinin elden ele veya hasta kisinin dokundugu
esyalardan bulasabilecegini gostermislerdir.
Rinovirusler, dis ortamda 3 saate kadar
yasayabilmektedirler. Ek olarak
parmak-burun-parmak-goz yoluyla goze de bulasabilir.
Gozde biriken ve cogalan virusler, gozyasi kanali ile
buruna gelebilirler. Buruna geldikten sonra geniz
bolgesine ulasirlar ve nezle baslar. Bazi durumlarda
havaya sacilan oksuruk ve hapsirik damlaciklari
icindeki virusler, baskalarinin burunlarina veya
gozlerine ulasabilir ve infeksiyona neden olabilir.
Grip olanlar belirtilerinin 1 gun oncesinden 5 gun
sonrasina kadar bulastiricidirlar. Cocuklarda ise bu
sure belirtilerin baslangicindan 6 gun oncesine kadar
olabilir. Belirtiler virusun bulasmasindan 1-4 gun
sonra baslar. Belirtiler birkac gun olmayabileceginden
bilmeden baskalarina bulastirabiliriz.

Soguk hava hastaliga neden olur mu?
Dr. Atilla Sengor: Bircogumuz nezlenin soguga maruz
kalindiginda, usundugunde veya terlendiginde
olustuguna inaniriz. Aslinda bu durumlarin nezle
olusumunda veya hastaligin ciddiyetinde etkisi yoktur
veya cok azdir. Ancak virusler soguk ortamda agiz ve
burun mukozasina daha kolay giris yaparlar. Stres,
alerji ve burun acikligini ve bogazi etkileyen olumsuz
kosullarin nezleyi kolaylastirilan etkileri ileri
surulmustur.

Nezle sIklikla sonbahar ve kis aylarinin hastaligidir.
Agustos sonu veya Eylul basinda nezlenin gorulme
sIkligi yavas yavas artar ve Mart, Nisan aylarina
kadar yuksek kalir, sonra azalmaya baslar. Mevsimsel
ozellik okullarin acilmasi ve soguk havayla iliskili
olabilir. Soguk havalarda, insanlarin kapali
ortamlarda gecirdigi sure artar ve hastaligin kisiden
kisiye bulasma sansi artar.

Mevsimsel degisimler ile ortam nemi ve soguk alginligi
arasinda iliski vardir. Cogu nezle virusu icin, nemin
dusuk oldugu yilin soguk aylari daha elverislidir.
Ayrica soguk hava burun icini kurutur ve burun icini
viruslerin barinmasina uygun hale getirir. Kis
aylarinda evlerde de cesitli isitma sistemleri devreye
girer. Asiri isitilan odalarda hava nemini kaybeder.
Solunum yollarinda kuruma olusur. Infeksiyona
katkisinin yaninda, tek basina burun kurulugu da KBB
hekimlerine basvuru sebeplerindendir. Burun mukozasi
kurudugunda hasta tarafindan tikaniklik olarak
algilanmaktadir.

Nezle ve gripten korunmanin ve yayiliminin
onlenmesinin yollari nelerdir?
Dr. Atilla Sengor: 1. Ellerinizi yikayin. Ellerin
yikanmasi mikroplarin uzaklastirilmasinda oldukca
onemlidir. Sabun ve akan sicak su ile nezle virusleri
el ve parmak cildinden temizlenir. Sabun ve
deterjanlar nezle virusunu etkilemezler, virusler
yikama ile mekanik olarak ortamdan uzaklastirilirlar.
El yikama nezle olan kisi veya esyalari ile temastan
sonra cok onemlidir. Ozellikle cocuklara hasta olan
kisi ile temas ettiklerinde, ellerini yikamalari
ogutlenmelidir.
2. Fincan veya bardaklari paylasmayin. Tek kullanimlik
kagit bardaklar, ozellikle okul ve is yerlerinde
mikroplarin yayilimini onlemede basarilidir.
3. Kagit mendil kullanin. Kagit mendile sumkurerek
cope atmak en iyisidir. Burun akintisi burundan
temizlenir. Kirlenmis mendili hemen atmak onemlidir,
zira masaya, koltuga, sandalyeye vs. temas ile
baskasina virus bulasabilir.
4. Gozlere, burun ve agza dokunmayin. Nezle olan
biriyle temas ettiyseniz, asla gozlerinize, burnunuza
ve agziniza elinizi surmeyiniz. Boylece mikroplar bu
bolgelerden size bulasamaz. Cocugunuza sIk el
yikamasini ogutleyiniz.
5. Kagit havlu kullanin. Mutfak veya diger yerlerde,
ozellikle nezle olundugunda pamuklu havlu yerine kagit
havlu tercih edilmelidir.
6. Oyuncaklari temiz tutun. Oyuncaklar mikroplari
barindirabilirler. Oyuncaklar duzenli olarak sicak,
sabunlu suyla yikanmalidir.
7. Baska yone hapsirin. Digerlerinden uzaga veya
mendile hapsirilmasi onemlidir. Agzinizi elleriniz ile
kapadiysaniz, sonrasinda mutlaka elinizi yikayiniz. Bu
modeli cocuklarinizin da ornek almalarini saglayin.
8. Havalandirin. Mikroplar duragan havada asili
kalirlar. Pencereler acildiginda temizlenirler. Ayrica
oda nemlendirilmelidir. Kaloriferin uzerine islak bez
konulmasi yaterli olur. Burun mukozasinin kurumasi
onlenir.
9. Mikroplari temizleyin. Mikroplar uc saate kadar,
kapi kollarinda, trabzanlarda, isIk dugmelerinde,
telefon, uzaktan kumanda gibi sIkca dokunulan
yuzeylerde yasayabilirler. Bunlarin arasira
dezenfektanlarla silinmesi faydalidir.
10. Sigara icmeyin ve icilmesine izin vermeyin. Sigara
icilmesi burun ve akcigerler uzerinde olumsuz
etkilidir. Cocuklari soguk alginligina zayif hale
getirir.

Grip asisi faydali midir?
Dr. Atilla Sengor: Her sene tekrarlanan grip asilari
ile gripten korunmak mumkundur. Ideal olarak Ekim ve
Kasim aylarinda igne ile uygulanmalidir. Nezleyi
onleyen virus asilari, pek cok tipte yeni virusun
kesfedilmesi nedeniyle, surekli gelistirilmeye
calisilmaktadir. Her virusun uzerinde kendine ait
ozellikleri belirleyen “antijen” adi verilen
yapilar vardir. Vucudun bagisIklik sistemi, viruslerin
antijenlerini taniyan “antikor” denilen savunma
elemanlarini kullanir. Asida bulunan antijenler
sayesinde bagisIklik sistemimiz virusle tanismadan,
viruse karsi dayanikli olmamizi saglar. Bazi virusler
antijenlerini degistirebildikleri icin her sene grip
asilarinda degisIklikler yapilir. Soguk alginligi
sezonundan once, Sonbahar aylarinda cocuklar
asilanabilirler. Uluslararasi kuruluslar 6-23 ay arasi
cocuklar ve bu cocuklarla temasta olan eriskinlerin,
ebeveynlerin asilanmasini onermektedirler.

Nezle ve grip baska sorunlara neden olur mu?
Dr. Atilla Sengor: Nezle ve grip genellikle sorunsuz
olarak basit onlemler ve tedavilerle iyilesir. Ancak
bazen olusabilen komplikasyonlar nedeniyle antibiyotik
tedavisi ve yakin takip gerektirebilir. Bu
komplikasyonlar genellikle solunum yollarimiz icinde
veya cevresinde bulunan sinusler, kulaklar veya
akcigerlerimizde meydana gelir. Ust solunum yollarinin
infeksiyonlu hastaliklari esnasinda orta kulakta sivi
toplanmasi (efuzyonlu otit), orta kulak iltihabi (akut
otit), sinuzit ve zature (pnomoni) gorulebilir.
Bunlardan ozellikle orta kulak sorunlari ve sinuzit
bir KBB Uzmaninin takip ve tedavisini gerektirir.

www.ailem.com